Göğün yüzü denizin yüzeyinde kendini seyre dalarken Yıldızlar denizin yüzüyle yeni bir gök doğduğunu sanırlar. Eski kadim zamanlarda yıldızlardan yaratılan tanrıçaların varlığından söz edilir.

Yıldızlar parladıkça evrenin kalp atışları hızlanır ve yıldızın aydınlığıyla deniz dalgalanır. Yıldız ve denizin bu birlikteliği ışığın sonsuz varoluşuna kadar devam eder. Ve Yıldız sadece denizle değil evrenin tüm güzellikleriyle bir olur. İşte benim yani Yıldızın anlamı. Göklerden yeryüzüne, yeryüzünden tekrar mavi göklere doğru devam eden yaşam serüvenim. Bazen Cudi’nin Navseri’nde, bazen Çarçella’nın renga renk çiçekleri arasında durmadan devam etti yaşam serüvenim. Nasıl ki evren güneşin enerjisiyle canlılık kazanıyor ve yenileniyorsa bende Çarçellanın, Cudinin güzellikleri ve kahramanlarıyla yaşam aşkını daha da büyütüyorum. İşte böylelikle tarih yazacaktır, yaşamı uğruna ölecek kadar sevenlerin dur durak bilmeyen yaşamlarını. O yüzden tarihin bir ses ya da haykırış olduğunu düşünürüm hep. Sara’nın direniş dolu hayatı Amed zindanından dağlara, denizlere, evrene ulaştı. Tarih Sara’yı geçmedi, Heval Sara tarih oldu. Her Kürt kadını, Heval Sara gibi bir yaşamın sahibi olmak için başladı hiç bitmeyecek olan anlam arayışına. Bende okyanusun içinde bir damlayla başladım ve Heval Sara gibi dalgalara karşı çıkacağıma inanıyorum. Bundandır ki bizleri okyanuslarla buluşturan Önderliğimiz damarlarda dolaşan kan misali beynimizde ve yüreğimizde sürekli bir yenilenmeyi yaşamamızı sağlıyor. Bu aşkın hakikate erişmesi olsa gerek. Tüm evreni canlandıran bir hayata ulaşmaktan daha umut verici ne olabilir ki. O, çorak topraklarda hayat veren su ve biz suyun akışına bıraktık kendimizi. Ey yüce insan; ben bir arayışçı sense ulaşmak istediğim menzilsin.  

PKK, bir okyanus misali sürekli bir akış içinde, bende bu akışın bir parçası olup arayışlarımın cevabını Önderlik ve PKK de bulmaya çalıştım. Buda bende büyük bir heyecan ve coşku yaratıyor. Kendimi yeniden yarattığımı hissedebiliyorum. Özcesi, PKK ile yaratılan yeni yaşam ve toplumsallığın yaratılan değerler üzerinden gelişmesi aşkın anlamına ulaşmamızı sağlayacaktır. Bende PKK içinde mücadeleye devam ettiğim her an bu aşka ulaşma çabası içinde oldum. Tabi bunun için de başta gönül vermek gerekir. Bende Önderlik hakikatine verdim gönlümü. Özgürlük benim için budur. Yani başta kendini adayarak, ruhta ve düşüncede Önderliğe ulaşabilmektir. Aslında doğanın tüm renkleriyle bütünleşebilmektir. Dağlarda nefes aldığım her an, toprağı hissettiğim ve güzelliğin anlamına eriştiğim an kendimi özgür hissettiğim andır. Bazen toprağa dokunurken, göğe ulaşan ağaçların yapraklarındaki kuşları dinlerken, yıldızların ışığı altında yürürken aslında Kürdistan dağlarında evrenin tüm renklerine şahit olurken sistemin bende yarattığı özelliklerden arındığımı hissedebiliyorum. Beni ben yapan bir yaşam felsefesiyle yürümek, durmamak çok heyecan verici.

Gerillanın Tarihi Yolculukları

Gerilla yaşamının her anı anlam yoğunluğuyla dolu olduğu için, yaşamın her karesi unutulmayacak anılarla canlanır, tarih olur. Mücadele ederek, kendini düşünmeden, bir halkın özgürlük hayalleri uğruna yaşadığımız için soluksuz geçer, dolu dolu yaşarız. Sırtımızda çantamız, elimizde silahımız, yüreğimizde özgür yaşam umuduyla gecenin karanlığında yürür, dağın sırlarına ortak oluruz. Dağlar sadece gerillayla paylaşır sırlarını. En çokta, Çarçella’nın büyüleyici topraklarında hissettim bu gerçeği. Çarçella’dayken yıldızların altında görevlere gider, zirveye ulaştığımızda alnımızdan süzülen terler toprağa karışır, esen rüzgarla biraz üşür ve dorukların tadına varmak için derin derin nefes alır, o birkaç dakikanın tadını hiç unutmadan yolumuza devam ederdik. Uzun yolculuklar öğretici, bir o kadar da hep yüreğimizde iz bırakacak anılarla dolu olurdu. Çarçella’da geçirdiğim pratik süreçte her bir arkadaşla paha biçilmez yolculuklar yaşadık. Her bir yolculuğun sonunda hepimiz yorgunlukla yıldızları seyre dalarak uyumaya çalışırken Heval Diren baş ucumda, yüzündeki güzel tebessümüyle beni çağırır; “Hadi bizim şarkımızı söyle, gecenin karanlığı eşlik edecektir sana”derdi. Sonra ‘Lêlê dînê’ şarkısını söylerdik. Şimdi her söylediğimde birde onun için söylüyorum. Zagros dağlarında kalan arkadaşlar koşulların zorlayıcılığından kaynaklı yoğun bir emek ve fedakârlık gösteriyorlar. Ya sırtta bidonlarla katırlarla, su çekiliyor ya da baharda kevi’lerin eritilmesiyle toplanan sularla ihtiyaçlar karşılanıyor. Böyle stratejik, yüksek tepelerde gerçekten büyük emek, fedakârlık ve direngenlikle her görevin üzerine anlam vererek yürümek gerillanın yaşam felsefesindendir. Bir yandan savaş tünelleri açılıyor, sarp kayalar delinip, içi boşaltılıyor diğer yandan da kale gibi tepeler yapılıyor. Zagrosların her bir karışında insanın manevi dünyası daha da güçleniyor. Hele bir de Çarçella’nın güzelliklerinden tadınca zoru başaracağına olan inancın başarının yolunu aydınlatmaya yetiyor, artıyor.

‘Botan’da Yıldızlaşmaya gidiyorum’

Özgürlük yürüyüşüne çıkmak varoluşumun anlamına anlam katıyor. Aslında Botan’a doğru başlayacak olan yürüyüşümü Önderliğe, özgürlüğe ve kendi özüme yürüyüş olarak tanımlamam hayallerimin özünü anlatmam için bir başlangıç olabilir. Bu yolda zorluklar olacak biliyorum.  Ama devrimci yaşamı seçtiğim andan itibaren ne olursa olsun mücadeleyi hiç bırakmamaya söz verdim. Önderliğe ve halkımıza verdiğim bu sözü tutmak için hep yürüdüm hem de hiç durmadım. Zaman direnişle akarken bende bir parçası olabilmek için hep yoğunlaştım. Hakikat arayışında derinleştikçe güzelleşeceğimi, özgürleşeceğimi ve özgürleştikçe de öze dönüşü gerçekleştireceğimi biliyorum. Zaten öz topraktır, öz ülkemizin bereketli her bir dağındadır. Botan’ın her bir karışında özgürleşmek istiyen bir kadın olarak arayışlarımın sınır tanımadan güçleneceğine ve böylece tüm zorlukları aşma gücüne erişeceğime inanıyorum. Düşmana inat bir gün daha fazla yaşamak ve mutlaka başarmak için Botan’a gidiyorum. Botan dağlarında yıldızlaşmaya söz verdim ve gidiyorum. Bu bende büyük bir heyecan yaratıyor. Bu inançla düşmanın üzerine yürüyeceğim. Bu yürüyüş hakikat yürüyüşüdür. Bu yüzden hakikatle bütünleşebilmek için tarihin derinliklerinde gizlenen gerçekliğimize ulaşmalıyız, böylelikle hayal edilenler gerçekleşebilir. Nasıl ki kadın özgürlük mücadelemiz Zilanların, Beritanların ve Semaların yaktığı özgürlük ateşiyle erkek egemen zihniyetini yakarak kendi gücüyle, kadının sevgisiyle yılmayan mücadelesini var etmiş ve böylelikle direniş sembollerimiz yaşam gerekçelerimiz olmuşlarsa, bizlerde ardılları olarak özgürlük meşalesini daha da gürleştireceğiz. Botan; Delal’lerin, Azêlerin direniş destanları yazdığı mekanlar, bu topraklarda yeşeren umudu bitirmeye yetmez düşmanın saldırıları çünkü biz Adıl ve Nuda’ların kahramanlık hikayeleriyle büyüdük. Şimdi komutan Delal’in izinde zafere yürüyoruz. PKK’nin ve savaşçılarının zafere olan inancını büyük savaşarak herkese göstereceğiz. Her bir gerilla özgür yaşam felsefesini pratikleştirmek için en başta varlığını halkının haklı davası için feda eder. Ve biz özgür yarınlar için her şeyi göze alan savaşçılarız.