(Ş. DERWİŞ ŞİNO) Kürdistan özgür kadın hareketi şahsında kadın artık kendi iradesiyle özgürlüğü için savaşabileceği kanıtlanmıştır. Şimdiye kadar dünyanın hiçbir ordusunda PKK’deki gibi kadının örgütlü savaş gücü yoktur.

YJA Star, PAJK gibi büyük bir kadın gücü dünyanda az rastlanır bir durumdur. Kadına karşı bir yetersizliğim olmuşsa kadın yoldaşlara özeleştirimi veriyorum. Birbirimize daha fazla destek olmalıydık, birlikte daha büyük işler yürütmeli, daha güçlü ilişkilenebilmeliydim.  Benim açımdan bu eksik kaldı. Biz “Jin Jîyane!” diyoruz. Kadının gerçekliği artık ortaya çıkmıştır. Toplum artık kadınsız örgütlenemez, özgürleşemez. Mücadelede de en büyük rol kadına düşmektedir. Bu anlamıyla da Viyan’ların, Zilan’ların, Beritan’ların anılarını her zaman canlı tutmak gerekiyor. Onları mücadelemizin sembolleri olarak yaşatmalıyız ve onlara layık olmalıyız. Kadın yoldaşların çok daha büyük adımlar atacaklarına inanıyorum. Dünyaya, topluma kadın gerçekliğinin tanıtılması kadın yoldaşların büyük rol düşmüştür. Bu anlamıyla PKK kadınlarının omuzlarında çok ağır bir yük bulunmaktadır. Bu yanıyla hazırlıklı olduklarına olan inancım da tamdır.  Tüm kadın yoldaşlara çok güzel günler bizi bekliyor diyor ve tarihi yazma fırsatı hepimizin elinde olduğunu belirtiyor her zaman Zilanların, Beritanların takipçisi olma inancımla SERKEFTİN diyorum. (Ş.TAYHAN AMED) Ortadoğu’da kadın sorunu en derinliğine ve çok kapsamlıca insanların adeta iliklerine kadar işlenmiştir. Ulaşamadığı bir zerre kalmamıştır. Bu konuda Önderliğin eşi benzeri görülmeyen çabaları sonuç almaktadır. Ondandır ki bu gün kadın yaşama sıkı sıkıya sarılmıştır. Bu yaşamı bir daha kaybetmek istemiyor. 5 bin yıldır kaybettiği o yaşamı kazandığını görüyor ve o hassasiyetle o duyarlılıkla yaklaşıyor. Aslında o yaşama sarılış Önder Apo’ya sarılıştır. Kadın yaşama bağlı olduğu oranda Önder Apo’ya bağlıdır. Bu anlamda kadına yapılacak en önemli destek o uyduruk şamanın yaratmış olduğu erkek egemenliğini aşmak olacaktır. PKK’de kadına yaklaşımdaki ölçü eksikliğe girmemek için değildir. Anlam verilmesi için geliştirilmiştir. PKK’nin farkı budur.  Özgür ilişkiye anlam vermek değer biçmek büyük bir görevdir. 30 seneden fazla verilen mücadelede görüldü ki kadının kahramanlığı fedakârlığı açığa çıkan cesareti ve öncülüğü tüm kadınlara örnek olmuş, genelde dünya özelde Ortadoğu kadınlarını harekete geçirmiştir. Vurgulamak istiyorum kadının öncülüğüne yapılacak en önemli destek bu zihniyeti ve açığa çıkan yaklaşımları aşmaktır. Kürt kadınları özelde Ortadoğu genelde dünya kadınlarına öncülük rolünü üstlenmiştir. Bu nedenle kadın yoldaşların mücadeledeki yükü erkek arkadaşlara oranla daha ağırdır. Bundan dolayı kadın arkadaşlara başarılar diliyorum. Bu noktada herhangi bir yanlış yaklaşım veya eksik kalan bir yönüm olduysa özeleştirimi veriyorum. Kadın yoldaşların Zilanlaşmak için vermiş oldukları mücadelelerine saygı duyuyorum ve başarılar diliyorum. Önderlik kadına bakış açısının felsefik bir temel de olması gerektiğini, böyle bir bakış açısı olmazsa her iki cinsinde birbirini boşluğa iteceğini, felsefik bir bakış açısıyla bakılıp bu yaşamsallaştırıldığında bunun her iki cinsi de filozoflaştıracağını belirtmiştir. Birey olarak kadına bakış açım felsefik temelde zayıftır. Kadına yaklaşım konusunda her ne kadar bir zayıflığı yaşamadıysam da bunun tek başına bir anlam ifade etmeyeceğini, bunu ölçülere çarpınca bir yeterliliği göstermediği görünüyor. Yaklaşımlarım bu çerçevede olacaktır. (Ş.ROJVAN TOLHILDAN) Kadın şahsında doğasına uygun olarak insanlık bu topraklarda yaratılmıştır. Bu gün kadını kullanım durumuna düşürmek, adeta hizmetçi yerine koymak, hatta katletmek kendinize karşı en büyük günahı suçu işlemek demektir. Kendinize ve inançlarımıza karşıda büyük ihanet içine girmek demektir. Daha yaşarken cehennemde yaşamak demektir. Zaten bu gün Ortadoğu ve halkları cayır cayır yanmaktadırlar. Kendimizi kadın karşısın da suçla yaşadığımız için laneti gün be gün artırıyoruz. Kadın da bu gerçekliğe büyük öfke duyarak laneti derinleştiriyor, Kadın gerçekliğine iradesine dayalı gelişecek mücadele Ortadoğu halklarının kendi özüyle buluşmasını sağlayacaktır. Kadının iradeleşmesiyle toplumun iradesini belirleyen, ana özne haline gelmesiyle ve tüm toplumsal kesimlerin kendilerini lanetten soyutlayarak bu gelişimi desteklemesiyle, büyülü, tutkulu ve aşklı yaşam yeniden örülecektir. Siz değerli halklarımız sizleri biraz olsa tanıyınca hep büyülü bir yönünüzün olduğunu görüyordum. Ancak kaba kurnaz erkek, zor ve baskıcı sistem başta kadın olmak üzere toplumsallığın ana yaratıcı öğelerini bir bir sağlayarak yaşamı tükeniş çizgisine sürüklemiştir. Ezilmişlik ve çaresizlik değişmez tanrı yasaları haline getirilmiştir. Oysa kutsal inançlarımız bize hep iradeyi, vicdanı, eşitliği, özgürlüğü söylerler. Yaratılan kutsallıklara karşı tüm sıradanlaştıran ve kendisinden aşağı gören bir düşünceye kapılma cesareti gösterebilir. İradesi ve dili olan her şey toplumu ayakta tutan, birleştiren her öğe kutsaldır. Tarihte insanın ilk yaratımı olan ana tanrıçaların yine ana kadınların, neolitiğin, Mezopotamyanın, yaşam, insanlığın başladığı yerde yeniden eylemimizle zaferi başarıyı açığa çıkarmak, göstermek tüm bu direnişin, gerçekliğin bizleri girmemiz gereken yeni yolda hem güçlü hem kararlı aynı zamanda zorunlu kılıyor. (Ş.BORAN NURHAK) ÖZGÜR KADIN YOLDAŞLARIMA Ana tanrıça kültürünün yaratmış olduğu toplumsallık ve insanlığa ilk adım atış ve bu diriliş binlerce yıl sürmüştür, fakat bunu hazmedemeyen erkek egemen uygarlık, kurnazlığı ve hileli düşünce yapısı ve zorla bu değerleri gasp etmiştir. Günümüzde kapitalist uygarlık kadını cinsel bir metaya dönüştürmüş erkek egemen mantığı günümüz dünyasına hakim kılmıştır. Ana tanrıça kültürü ile başlayan Zilan, Beritan ve Sema‘da devam ettiren, kadının özünü özgürlük dağlarında aramaktasınız. Kadının köleleştirilmesine karşı özgürlük arayışının temsili, fedakârca ve emekle, özgürlük için kadın hareketimiz dünya kadınlarının mücadele meşalesi olabilmiştir. Özgürleşmeniz sadece kadının özgürleşmesi değil, tüm toplumunda özgürleşmesini beraberinde getirecektir. Bu tarihin sonucu olarak yaşayan bizler erkek egemen mantığı çok erken kıramadık. Ortadoğu’da yaşayan her erkekte bu egemenlik özellikleri az ya da çok bulunmaktadır. Önder Apo’nun yarattığı ideoloji ve felsefe ile egemen yönleri üzerimizden atmaya başladık. Dünyada bulunan hiçbir önder kadına gereken değeri ve önemi vermemiştir, sistem mantığını aşmamıştır. Önder Apo kadına en büyük değeri ve önemi vermiş, özgür yaşam seçeneğini sunmuştur.  Kadını özgürleşmesini dünyaya, Zilan, Beritan, Sema, Rewşen ve binlerce kadın özgürlük şehidimizin bu arkadaşlarda temsilini bulduğu yeni yaşam, özgür yaşam ve ana tanrıça kültünü tüm dünyaya göstermişlerdir. Özgürlüğe bedel vermeden ulaşılmaz, her türlü bedeli verebilenler özgürlüğe ulaşabilir. Kürt halkının oğulları ve kızları olarak bu bedeli vermeye hazırız. Erkek olarak egemen yönleri aşmadan, kadın olarak geleneksel yönlerimizi aşmadan özgürleşilemeyeceğini Önderlik felsefesi ile anladık ve her zaman bunun mücadelesini vererek özgürlüğe ulaşılabileceğinin bilincine vardık. En fazla köleleştirilen, bitirilen en fazla özgürlük ve yeniden doğuşa ihtiyaç duyar. Bu yüzden özgürlük arayışlarımızı daha da güçlendirmeliyiz. Kadını anlamakta hala uzak bulunmaktayız, kadını anlamanın da öyle kolay olduğuna da inanmamaktayım. Doğarken dilsiz, kimliksiz, kişiliksiz, aile, erkek ve devletin her türlü zulmüne uğrayan bir kadını da anlamak öyle kolay değildir. Kadını anlayan dil, kimlik, kişilik, özgürlük ve en yüce yoldaşı Önder Apo’dur. Bizler ancak Önderliği anlayarak, kavrayarak, pratikleştirerek anlayabilir ve yetersiz kalan yönleri aşabiliriz. Bizler ancak Önder Apo ‘nun ideoloji ve felsefesinin güçlü birer pratikçileri olabilirsek özgürlüğe ulaşabiliriz. Bunun dışında özgür olduklarını zannedenler ve farklı yaşam arayışları içine girenler, çürümüşlüğü ve insanlıktan kopuşu ifade etmektedir. Aşk ve sevgi gibi kavramlarının içi boşaltılmaktadır.  Eğer âşıksak seviyorsak o da bizim için tek bir insan vardır o da Önder Apo ‘dur. Beş bin yıllık uygarlık tarihinin genlerimize işlediği, her şeyi erkekçe yorumlamak, doğru anlama ve kavramadan bizleri uzaklaştırmaktadır.  Egemen erkek anlayışı ve bakış açısını yıkmadan, savaşçılığımızın bir yönü hep eksik kalacaktır ve bunu hala tam aşamamışız. Özgürlük hareketi içerisinde bulunduğum sürece egemen mantık yapısından ve bakış açısından kurtulmak için büyük bir kararlılığım ve inancım olmuştur, kadına hep mesafeli yaklaştım, kendimi egemen anlayıştan kurtarmadan, içine girilecek bir ilişkinin köleliğe götüreceğini erkenden anladım. Düşüncede ve ruhta temiz kalmaya çalıştım, bu noktada içim rahattır. Zilan gibi tanrıçanın öncülüğünde, Sema gibi kendini külünden yaratarak, Beritan gibi ihanete, teslimiyete uçurumu gösteren bir gücün başaramayacağı hiç bir şey yoktur. Bu çizgide yürüyeceğinize ve başarılı olacağınıza olan inancımla sizlere sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Bilindiği gibi beş bin yıllık egemen toplum gerçekliği uygarlık toplum şekillenmesi var. Beş bin yıldır bu uygarlık yürümektedir. Tabi bizde bu uygarlık gerçekliği içerisinde kaldık. Biz kadın noktasında gerçekten başta Ş.Zilan ve Ş.Beritan büyük kahraman tanrıçalarımızı doğru anlamak zorundayız. Ben şunu biliyorum ki bütün kadın yoldaşlar Ş. Zilan ve Ş. Beritan çizgisi temelinde bugüne kadar kenetlendiler ama bundan sonrada yaşanan yetersizlikler, yetmezlikler varsa da bunları aşarak daha güçlü bir şekilde Ş. Zilan ve Ş. Beritan çizgisi temelinde örgütlenerek, kenetlenerek, ordulaşarak, güçlü bir pratik sergileyeceklerine inanıyorum.  Çünkü kadının özgürlüğü olmadan, biz ne kadar farklı özgürlüklerden bahsetsek de gerçekçi olmamaktadır. Bunu Önder Apo bize göstermiştir her noktada. Bu yüzden bunu gerçekten kavrayarak, bunu özümseyerek bir yürüyüşün sahibi olmalıyız.  Her ne kadar bugün ben kadın karşısında özeleştiri vermeye kalksam dahi bence en önemli özeleştiri pratik bir özeleştiridir. Çünkü gerçek anlamda kadını anlamak bence bugün kadını en iyi anlayan Önder Apo’dur. Zaten bunu her boyutuyla ortaya koymuştur Önder APO. Bizler Önder Apo’nun birer militanları olarak doğru bir yoldaşı olabilmek için yürüyen insanlar olarak ve buna inanarak ve bu temelde sadece kadın özgürlüğü değil, kadın ve erkeğin, tüm toplumun özgürlüğü için mücadele ediyoruz. Bu noktada tüm kadın yoldaşlarımdan Önder Apo’nun ideolojik çerçeveleri boyutunda kenetlenerek mücadelelerini daha da güçlendirerek ve egemen uygarlıkçı zihniyet karşısında bu zihniyet karşısında güçlü bir mücadele vererek özgürlük gerçeğimizi başaracağımıza inanıyorum. Bunu bir bütün olarak bizler başaracağız. Çünkü biz hem kadın hem erkek olarak söz verdik ve bu söz temelinde de birlikte yürüyüşün temel ve doğru yürüyücüleri olacağız. Bu noktada da kadın yoldaşlarıma olan tüm inancım ve onların yürüyüşüne duyduğum bağlılıkla onları selamlıyorum ve bizler Önder Apo’nun ideolojisini tüm dünyaya yaymakla görevliyiz.  Ve en büyük görevde bizlere düşmektedir. Bunun gerçekten ne kadar güçlü temsilcileri olabilirsek bütün dünyada bugün böyle anladığı gibi yarında çok daha güçlü bir biçimde anlayacaktır.  Bu noktada görev ve sorumluluklarımız bilinmektedir. Önder Apo savunmalarıyla ve mesela çözümlemeleriyle, geçmiş çözümlemeleriyle bunu güçlü bir şekilde ortaya koymuştur. Bize düşen bunu güçlü bir özümseme ile kavramayla bunun pratik uygulayıcıları olabilmektir. Tabi bunu sadece kaba pratik anlamda belirtmiyorum, gerçekten doğru incelikli bir tarzla Önderli tarzı ile uygulayabilmek bunu derinleştirmek ilerletmek bizler için temel görev ve vazifedir. Bunun içinde ne gerekiyor ise yapacağımıza inanıyorum. Devam Edecek