En güzel gülüşler, en güzel yürekleri taşıyanlara aittir. Gerçek bir tebbesüm sonsuz bir sevgiyi, sınırsız bir duruluğu ifade eder. Gerçek ve hakiki gülüşler ancak özgür bir iklimin hüküm sürdüğü yüreklerden yükselir. “Gülmek devrimci bir eylemdir” der Reber Apo, onun için “gülüşü çalınmış kadınların umuduyum” derken aynı zamanda militanlara da asıl görevlerinin bu çalınmış gülüşlerin tekrardan geri alınması olduğuna değinir. En güzel yüreklerin sahibi, gerillaların yüzündeki gülümsemeler bunun için bir başkadır. O gülüşler, yürekte ve beyinde zafere ulaşan bir devrimin kazanımıdır. Kürdistanın engin dağlarında, hiç bir zorluğun yıldıramadığı savaşçı bir kadının gülüşünün kaynağı, bu kızıl kıyamet savaşlarda elde edilen kazanımlardır. Sömürgecinin bir savaştan beklediği kazanım işgal, yağma ve boyun eğdirme iken bir özgürlük gerillasının savaştaki kazanımı esas olarak ‘çalınmış gülüşleri’ geri almaktır. Gülüşüyle korku imparatorluğunu korkudan titreten dağ yürekli kadınlardan biriydi Nalin. O, büyük tufandan sonra insanlığa beşiklik eden Cizira Botan da doğup büyümüştü. Yurtsever Haruni aşiretine mensup ailesinin yaşadığı topraklar ile köklü bir bağı vardı. Çoğu kez göç etmekle yüz yüze geldiyse de her defasında kendi öz topraklarında yaşamayı yeğleyerek vatan topraklarını yeğledi. Nalin bu asil gelenek içersinde asaletli bir çocuk olarak şekillenmeye başladı. Var olan yurt sevgisinin tüm çevrede hakim kültür olması, Nalin’in yüreğine ilk öz savunma anlayışı olarak işlemişti. Öyle ki bu anlayışı küçük yaşlarda almak demek, soykırımcı faşist güruhun tüm asimilasyonist yaklaşımlarına, tüm horlayıcı yaklaşımlara karşı öz benliğin korunması demektir. Nalin büyüdükçe öz savunmasını en aktif mücadele alanlarında etkili kılmaya başladı. Sokaklarına giren düşman panzerlerini hiçbir zaman taşlamadan göndermedi. Minik bedeni biber gazlarını kaldıracak gücü toplamamışken daha, kırmızı, sarı ve yeşil renkli puşisini bir gaz maskesi olarak kullandı. O teslimiyeti yerin dibine gömdü ve giderek asileşti, giderek çetinleşti. Nalin, ilk savaş deneyimini çocuk yaşlarda Cizre sokaklarında edinmişti. Onun minik ellerinden fırlayan taş, 2 kat zırhla kaplı düşman panzerini delip geçerdi her seferinde. Mesele bunun fiziki olmaktan çok ruhen kesinlikle bu anlamı taşıyor olmasıydı. O taş, küçük bir Kürt kızının elinden atılırken faşist eril aklın imparatorluğuna karşı direnişin, özgürlüğün, onurun ve yenilmezliğin ifadesi olarak karşısındakini tir tir tiretmeye yeterdi her seferinde. Büyüdükçe devrimci eylemleri de büyüyordu. Rojava devriminin en zorlu yıllarında günlerce sınırda nöbet tutup geçişlere yardım etti Nalin. Ülkesinin Rojava’sında yaşananlara karşı en büyük duyarlılığı gösterenlerden biriydi O. Ta en başlardan Rojavadaki savaşa katılmak için diretti fakat yaşının küçüklüğü ve savaşın çetinliğinden kaynaklı birkaç defa geri çevrilmişti. En son 2015 yılında yüksek bir kararlaşmayla devrimci saflara katıldı. Yaklaşık bir yıl eğitimlerden geçti, özgürlük savaşçılığına dair temel ilkeleri kısa sürede özümsedi. Büyük intikam duygularının verdiği yoğun bir savaşma istemi vardı, Rojava ve Şengalde DAİŞ’e karşı savaşta birçok hamlede yer aldı. Önder Apo felsefesinin ışıltısıyla yıkılan kapkara hükümranlık onu hiç korkutmuyordu. O, kendilerinin kazanacağından çok emindi ve bunun için ta en başından beri canını ortaya koyarak gelmişti. Nalin bir yandan savaşıp bir yandan Önder Apo ideolojisinde derinleşmeyi yaşıyordu. Savaşın her anında bu felsefenin büyüleyici izi kendini görünür kılıp Naline güç veriyordu. Yürürken düşünüyordu, yani savaşırken ideolojiyi tanıyordu. Nalin, Rojava ve Şengal’de birçok ideolojik ve askeri eğitimden geçmişti. Bu eğitimler onda kısa sürede gözle görülür değişimler yaratıyordu. O çocukluğından bu yana şekillenen direngen ruhu şimdi, fikir ve pratik olarak çok güçlü bir Apocu duruşla donatılıyordu. Nalin, giderek devrimi daha iyi anlıyordu. Onun dilinden Önder Apo’nun “Gülmek devrimci bir eylemdir” sözü, yüzünden bu sözü doğrulayan yaşam dolu tebbesümler hiç mi hiç eksilmiyordu. Derindi Nalin, öyle derin ki çok basit görünen bir çift sözü ondan dinlemek bambaşkaydı, göz parıltısının inlerinde sonsuzlaşan anlamlar vardı. Onun için düşmana inat gülüşüne sahip çıkmak en büyük direnişti. Özgür gülüşleri yaratma savaşı veren bir hareketin savaşçısıydı o. Bir gülüşe sığdırılan uzun soluklu çetin mücadelele ve bunun sonucu elde edilen zaferler vardı. Nalin, devrimin artık tam anlamıyla yaratıldığı ve savaşın en çetin olduğu süreçlerde Şengal ve Rojavada savaşa katıldı. Savaştıkça kendisini buldu, gücünü gördükçe kendinden eminliği pekişti. Savaşın içinde bulduğu en küçük fırsatı dahi Önder Apo’yu okuyarak her koşulda kendi kendisini paradigma temelinde geliştiren bir eğitim sistematiği yarattı. Her geçen gün Kürdistan dağları üzerindeki işgal saldırıları artarken Nalin yaşanan tarihi direnişin içinde yer almak için büyük bir iddia ile yönünü direniş alanlarına verdi. 2019 yılının Mart ayında Kürdistan dağlarına doğru yol aldı. Nalin uzun bir süre Tepe Hakkari de kaldı. Tepe Hakkari, Metina Alanının en yüksek ve en stratejik tepelerindendi. Nalin bu tepenin güçlü bir savaş mevzisine dönmesi için var gücüyle kendini çalışmalara dahil etti. O, sırtında ağır yükle tırmanırken veya elinde kazma kürek tünel açarken bir başka gülüyordu. Daha derinlerden gelen daha kocaman bir tebbesüm kaplıyordu yüzünü. Nalin Arkadaş, emekle harmanlanan dağ yaşamında, bir yudum sıcak çayda, bir yoldaşın kolay gelsin deyişinde ve başarılan bir görevden sonraki halayda gerillacılığın tadına vardı. Yaşamın her anının aslında çok büyük anlamlar taşıdığını fark ettikçe Önder Apo felsefesine tekrar tekrar sevdalandı. Öyleki giderek eski şekillenmelerin kırıntılarını dahi temizleyen yepyeni bir kişilik örülüyordu. Nalin Arkadaş, şimdi her zamankinden daha fazla zafere kilitlenmiş bir militan olarak, gözbebeklerinde kesin başarıyı hedef haline getirmişti. Giderek öncüleşti, giderek komutanlaştı. Nalin üstten gelen bir atama ile değil yaşamın, mücadelenin ve savaşın tam içinde bir komutan olarak kabul görmeye başlanıyordu. Paha biçilmez emekleri ile Tepe Hakkariyi daha da güçlü bir direniş mevzisine döndürdükçe o özgürlüğün namelerini daha iyi duyumsuyordu. Heval Nalin derin sorgulamalar yaşayıp, büyük arınma yaşadığı bu süreçte, Önderlik kurumu olarak bilinen özel kuvvetlere geçme önerisinde bulundu. 2020 yılının Aralık ayında Özel Kuvvetlere geçip kısa bir sürede temel eğitim devresine başladı. O, burada aldığı eğitimden hedefe kilitlenmiş bir militan olarak mezun oldu. Özel Kuvvetler bünyesinde, devamlı eğitimlerin içerisinde kesintisiz bir yoğunlaşma içerisine giren Nalin Arkadaş fedai çizgide yeniden yarattığı kişiliğiyle bundan böyle başarısızlığı asla kabul etmeyen bir duruşu yakalıyordu. El attığı bütün görevleri en iyi şekilde başarıya taşırken aslında o ilmek ilkmek zafer bayrağını örüyordu. 2022 yılında Nalin Arkadaş, Gire FM alanına geçer. Burada büyük bir arzu ve iddia ile geldiği özel kuvvetler kurumunu layıkıyla temsil eden bir Yja Star komutanı olarak rol üstlenir. .. 25 Mayıs 2022 tarihinde düşman Batı Zap alanına yönelmek istediğinde Nalinin mermileri onu ilk karşılayanlardan olmuştu. Denetimindeki yoldaşlarının en ilerisinde düşman üzerine yürürken büyük öfkesi patlayacak yeri bulduğu için gönlü ferahladı. İntikam almak, varlık savaşının esas aracıdır. Nalin intikam aldıkça halkının özgür yaşamı gözünde bir hayalden çıkıp somut bir planlamaya dönüşüyordu giderek. Cizre sokaklarında yüzü kapalı elleri taş dolu küçük ama asil o kız şimdi, apaçık bir şekilde elindeki silahıyla düşmanın zırhlı araçlarını ve tüm savaş tekniğini gerçekten delip geçen bir Yja Star savaşçısı ve komutanı olmuştu. PKK de her savaşçı bir komutan rolünde olduğu kadar her komutan da yeri geldiğinde savaşın en merkezinde yer alan yaman bir savaşçı olabilirdi. Nalin böylesi bir PKK li, böylesi bir Yja Starlı komutandı. En önden yürüyüp 2 gün boyunca gece gündüz istirahat nedir bilmeden düşmanın indirme girişimini engellemek için tüm gücünü seferber etti. 25 Mayıstan 27 Mayısa kadar, Batı Zap Alanında yaşanan savaşın özeti gerilla tekmillerinde kısaca şu şekilde geçiyordu: Güçlerimiz Zap’ın Girê FM ve Girê Cûdî Direniş Alanları’nda Türk ordusunun işgal harekatına karşı Şehîd Savaş Maraş Devrimci Hamlesi başlatmıştır. Devrimci hamle ruhuyla işgalci Türk ordusuna ağır darbeler vurulmuştur. Yarı hareketli timlerin Apocu fedai ruhla gerçekleştirdiği eylemler sonucunda; 1’i rütbeli 22 işgalci cezalandırılmış, 2 işgalci yaralanmış, 1 Skorsky ve 2 saldırı helikopteri darbelenmiş ve 1 jammer cihazı imha edilmiştir. Girê FM Direniş Alanı’ndaki eylemlere öncülük eden, fedai ruhla düşmanın üzerine giden ve ağır darbeler vuran yiğit YJA Star komutanı Nalin Fırat yoldaşımız şehadete ulaşmıştır. Nalin görkemli bir savaşla edebileşmeye adım atmıştı. Onun savaşçılığı, Cizre sokaklarına dek uzanırdı. Cemilalar, Teybet Analar, Seveler ve Mehmet Tunçlar için içtiği yemini hiç unutmadı. Bodrumlardan yükselen siyah dumanı düşmanın kalbinden yükseltti her defasında. Emek verdiği tüneller, Cizre deki bodrum gibi donanımsız değildi şimdi. En büyük intikamını bu tünellerin yapımına verdiği emekle aldı. Nalin yoldaş, her daim güler yüzü, köklü direniş kişiliği ve asaletiyle en zorlu savaş alanlarında en ön saflarda yerini alan ve öncülük eden bir komutan olarak, halkının kurtuluş savaşı tarihinde belirgin bir rol üstlendi. Emeği, yoldaşlığı ve cesaretiyle mücadeyi güçlendirdi. En büyük eylemiyle Kürdistan çocuklarına sarsılmayacak gülüşler bahşetti. Anılarına sadık kalacağımıza ve onların ördükleri zafer bayrağını mutlaka Kürdistan semalarında dalgalandıracağımıza dair sözümüzü yineliyoruz. Mücadele Arkadaşı
ŞEHİT SAVAŞ MARAŞ DEVRİMCİ HAMLESİNİN ÖNCÜ KOMUTANLARINDAN ŞEHİT NALİN FIRAT
- Ayrıntılar
- Görüntüleme: 170


