Sınırları çok keskin bilinmese de tam ortasında bıçak gibi keskin ve onu 4 parçaya ayıran sınırları vardır Kürdistan’ın. Karşıdaki öz kardeş ve aradaki mesafe bir duvar kalınlığı kadar bile olsa her buluşma bir gayri meşruluk taşır. Kürdistan adı meşrulaştırılmadan meşru bir şeyden bahsedilebilir miydi? Kürdün herşeyi gayri meşrudur.
Dili, dini, halayı, sevinci, öfkesi, Kürdün özgürlüğü gayri meşrudur hatta. Eğer köle, hain veya bir işbirlikçi değilse Kürdün yaşaması gayri meşrudur. Roboskî’liydi Evîn. O büyük ve köklü bir direniş kültüründen gelen Goyî aşiretine mensup yurtsever bir ailede doğup büyümüştü. Aşireti ikiye bölünmüştü Delîla’nın, bir kesimi karın tokluğu uğruna, onuruna sırt çevirip korucu olanlar bir kesimi de koruculuğu reddedip kurdun ağzında dahi olsa bir parça ekmeği onuruyla almayı yeğleyenler; kaçakçılar.
Onlara kaçakçı diyor sınırı koyanlar, oysa onlar ne hırsız ne de yağmacıydılar. Onlar, bir sırt ötede yani sınırın diğer tarafında kalan akrabalarıyla alışveriş yapıyorlardı yalnızca. Heybelerinde ölümlerini taşıyıp getirdikleri rızığın yarısını da asker kurşununa rast gelmemek için feda etseler dahi kaçakçılığı bin kere koruculuğa yeğlerdi onlar. Ekmek kapıları, geçim kaynakları buydu Roboskîlilerin. Roboskî’liydi, Evîn. Tüm akrabaları, arkadaşları, kolu komşusu hepsi ‘kaçakçı’ydı. Ve Roboskî katliamı yapıldığında, Delîla 14 yaşındaydı. Akrabalarını, arkadaşlarını, kolu komşusunu soğuk bir kış gecesi, yeni yıla 2 gün kala, F-16 uçaklarından atılan 7 kazan bombasıyla kaybettiğinde ve köyünün 34 neferinin binlerce parçaya ayrılmış bedenlerini toplayıp katırların sırtlarına verdiğinde çocukluk oyunlarına hala veda etmediği yaştaydı Evîn. 28 Aralık 2011 tarihinde Roboskî’deki her evin ocağına düşen ateşe ve bu ateşten yükselen anne beddualarına tanıklık etmişti Evîn. Hangi eve taziyeye koşulacaktı ki, hangi gence ağlanacak, hangisinden bahsedilecekti ki? Bedduayı hak edenler belliydi ama... Evîn, 34 akraba ve arkadaşının battaniyeye sarılı, katır sırtındaki şehit kervanını gördüğü anda içmişti intikam andını. Bu ant, her gün ona ‘varlığım Türk varlığına armağan olsun’ sözleri üzerine içtiği andın tam tersiydi. Bu ant, 34 savunmasız insanın Kürt oldukları için varlıklarının Türk varlığına armağan edilmesinden alınacak büyük bir öcün andıydı. Bu and, savunmasız insanların üzerine, hadsizce ve adice bombalar yağdıranların üzerine bombalar yağdırmanın andıydı. Evin, TC okullarında çok başarılı bir öğrenci olsa da bu onun düşmana sevdalı olmasından çok içtiği intikam andının bir gereğiydi. O biliyordu ki intikam güç gerektiriyordu, biliyordu gücü olmayanın intikamı, intikamı olmayanın da özgürlüğü olamazdı. Şırnak Fen Lisesinde okuduğu zamanlarda devletin yakından ilgilendiği ve yanına çekmek için türlü politikalarla yaklaştığı bir öğrenciydi. Onlar, Evîn’i kandırma çabası verirken, Evîn’in her şeyin farkında olacak kadar büyük bir yüreği ve keskin bir zekası olduğundan ya bi haberdiler ya da görmezden geliyorlardı. El attığı her işte mutlak başarıyı hedefleyen Evîn, aynı zamanda köy işlerinde de atik ve hamarat bir gençti. Dağlık ve engebeli olan Roboskî köyünde okul zamanı dışında kalan zamanlarda her türlü köy işinde annesine yardım ediyor ve yaşına göre bu işlerde büyük bir titizlilik gösteriyordu. Evîn’deki başarı hırsı çalışma ayrımı yapmaksızın her şey için geçerliydi. O el attığı her işi mutlaka başarmalıydı ve hep en önlerde yol almalıydı. Narin görüntüsüne nazaran çok güçlü ve çok direngen bir yapısı vardı Evîn’in. Kandırılmaya asla mecal vermeyen asi duruşunun yanında her türlü zorluğu da direngen iradesiyle muhakkak aşardı. Ama şimdiye dek aştığı engeller ve gösterdiği başarılar onu tatmin etmiyordu. Çünkü o halen büyük yeminini yerine getirmemişti, Roboskînin intikamını almamıştı daha. Evîn, küçüklüğünden beri haylini kuruğu gerillayı uzun bir süredir bir yaşam tercihi olarak bellemişti. 24 Temmuz 2015 tarihinde Roboskî’yi bombalayanlar, topyekün bir imha konseptiyle Kürdün varlığına yöneldiğinde Evîn yürüyeceği tek yolun PKK yolu olacağı noktasında kesinleşerek katılma kararını verdi. Köyden kendisi gibi genç bir akrabasıyla hiçbir aracı kullanmadan gerilla alanlarına doğru yola koyulmuşlardı. 2 gün boyunca aç susuz bir şekilde yol yürümüş ve en son arkadaşlara ulaşmayı başarmışlardı. Evîn’in güçlü iradesi ve kararlılığı onun ilk gördüğü arkadaşları da hem şaşırtmış hem de çok etkilemişti. Keşif ve savaş uçaklarından nasıl korunacaklarını dahi bilmeden, cesurca yol aldıkları gerilla alanları onların kararlılık düzeyini en başından gösteriyordu. Evîn, arkadaşlara ulaşmış ve adını şehit düşen Delîl amcasının etkisiyle Delîla koymuştu. Delîla, yeni savaşçılar eğitiminde hiç de bir yeni savaşçıya benzemiyordu. Herkes onun için “ Heval, sanırsın ki Heval Delîla 80’lerin kadrosu” derdi. Hem askeri hem de ideolojik eğitimlerde sanki önceden her şeyin provasını yapmış gibi zorluk çekmeden, spordaki tüm pakurları en önde bitiriyor, ideolojik derslerde kendinden emin bir şekilde konuşuyor, yaşamda yüksek bir tempo ve özveriyle büyük bir emeğin sahibi oluyordu. Delîla Arkadaş bu yönleriyle tüm arkadaşların dikkatini çekmişti. Yeni savaşçılar eğitiminden sonra Heftanîn karargahındaki arkadaşların yanına düzenlenmişti. Burada arkadaşlara çok büyük destek olmuş ve her konuda arkadaşları tamamlayan bir katılım göstermişti. Delîla giderek Önderliği daha çok okuyor ve intikam için katıldığı bu yolun ufkunun kendi ufkundan çok daha geniş olduğunu giderek daha iyi anlıyordu. Önder Apo felsefesini kendi benliğine özümsetmek için kişiliğindeki otokonrol gücü sayesinde kısa sürede ciddi değişim ve dönüşümler yaşamış ve yetkin bir YJA Star savaşçısı olmuştu. Delîla yoldaş, daha sonra farklı çalışmalarda da yer aldı. Örgütselliği, olgun duruşu, hedefe kilitlenişi, partiye bağlılığı, beceri ve hamaratlığıyla gittiği her görevden başarılı bir şekilde dönmesiyle o girdiği her çalışmada da sevildi ve sayıldı. Parti yaşamının ilkelerinde ve okuduğu Önderlik çözümlemelerinde Demokratik Modernitenin, Demokratik, Ekolojik ve Kadın özgürlükçü paradigmasını da daha iyi çözümlüyor ve bunu çözümledikçe de paradigmanın daha yaman bir savaşçısı oluyordu. Cins bilincinde, kadın tarihini incelemesi ve buna Önder Apo’nun özgürlük felsefesi ışığında bakması Delîla’yı müthiş büyütmüştü. Genç yaşına rağmen oldukça gözü açık, olgun ve hırslı bir kadın duruşu gösterdi Delîla. Cins mücadelesini her zaman çok diri tuttu ve duruşuyla verdiği kavgada da her zaman o galip geldi. Kişiliğinde hiçbir zaman erkek boyunduruluğuna mecal vermedi, her daim kendi kararına güvenip kendi ayakları üzerinde yürümeyi sarsılmaz bir ilke olarak benimsedi. Delîla, gerilla yaşamında giderek sistemden koparken nerden ve niçin geldiğini ise asla unutmuyordu. O, 28 Aralık 2011 akşamı büyük bir intikam andı içimişti ve şimdi bir PKK’li olarak bu intikamı almak için kendini tas tamam bir savaşçı olarak donatmak için çaba veriyordu. Katılımından 2 yıl sonra Delîla artık askeri anlamda daha profesyonel bir düzey yakalamak istiyordu. Bunun için yoğun ısrarları sonucu 2017 sonbaharında Şehit Mahir Akademileri Sabotaj Okulu’na düzenlendi. Bir bütünen kendini bu eğitime verdi ve kısa sürede profesyonel düzeye ulaştı. Devreden sonra önerisi ve ısrarı üzerine Kuzey gruplarına düzenlendi. Kuzey gruplarında büyük Komutan Şehit Leyla Sorxwin ile yolları birleşti. Delîla, Şehit Mahir Akademilerinden aldığı eğitimle beraber duyarlılığına duyarlılık ekleyip güçlü bir YJA Star savaşçısı olarak şimdi Kuzey’e gidecekti. Roboskî’nin intikamını Botan’da düşman karakollarında patlatacağı mayınlarıyla alacaktı. Delîla 2018 baharında Kuzey’e vardı, ilk savaş pratiğini orada yaptı. Kısa sürede araziyi iyi tanıdı. 6 yıl boyunca büyük YJA STAR Komutanı Şehit Leyla Sorxwîn Arkadaş’ın en yakında bulunup onu en çok tamamlayan arkadaşlardan biri oldu. Her türlü zorlu görevi üslendi, her türlü çalışmada yer aldı. Birçok eyleme katıldı. Hayal ettiği sabotaj eylemini gerçekleştirdi. Mayının düşmanda patladığı anda 28 Aralık 2011 gecesini ve 34 gencin paramparça bedenleri canlandı gözlerinde. Delîla, 14 yaşındaki Evîn’in intikam andını yerine getirdi ve intikamıyla halkının güvenliğini sağlamaya çalıştı. İntikam demek öz savunma demek ve dolayısıyla özgürlük demekti ve Delîla bu yolda güçlü bir adım atmıştı. 22 Ocak 2023 tarihinde ihanet kurdunun içine düştüğü ve maalesef ki Delîla arkadaşla aynı aşiretten gelen Nimet Encü adlı kontra düşmanı arkadaşların sığınakları üzerine getirdi. 2 gün boyunca burada amansız yoğun bir çatışmanın içerisinde son nefeslerine kadar direnip düşmana darbe indiren YJA Star savaşçılarının ilk hedefi ve cezalandırdıkları kişi insanlık onurundan payını almamış olan bu kontra olmuştur. YJA Star savaşçıları yoğun çatışmanın içerisinde gerilla taktiklerinden olan suikast ve sabotaj eylemlerini de etkili ve yetkin bir biçimde geliştirerek düşmana hak ettiği cevabı verdi ve birçok düşman askerini cezalandırdı. Bu grubun içerisindeki Delîla yoldaş son nefesine kadar yoldaşlarını yalnız bırakmadı ve cesurca düşman üzerine yürüdü. Düşmanın ve ihanet bataklığında debelenen kontranın üzerine giderken bir kez daha Roboskî’yi ve 34 neferi andı, Berîtan’ı, Sorxwîn’i, Haydar’ı ve hiç görmediği şehit amcası Delîl’i anımsadı. Onların yolundan dosdoğru yürümüş olmanın gururu ve cesaretiyle var gücüyle intikam darbesini indirdi. Delîla yoldaş, ardında asalet, direniş, cesaret ve hırsla dolu bir mücadele bıraktı, mücadelesini aralıksız bir şekilde sürdürmek ve bir Roboskî Katliamı’nın bir daha yaşanmaması için zaferi kesinleştirmek en başat devrimci görevimizdir. Mücadele Arkadaşı


