Zalimin zulüm kılıcı hiç inmedi başımızdan. Fermanlardan geçirildik, toplu katliamlara uğradık, diri diri yakıldık. Zulmün tüm renklerini, her çeşidini gördük. İhanetin en büyüğünü yaşadık, göç yollarında ardımızdan mezar taşı olmayan ölüler bıraktık. Lakin başımızı hiç eğmedik, zulme eyvallah demedik. Diri diri gömüldüğümüz topraklardan can olup, filizlenip boy verdik, yakıldığımız ateşlerde kendimizi küllerimizden yeniden yarattık, çünkü biz ateşin çocuklarıydık. Kurdistan topraklarına yaşam olup aktık, kutsal tanrıça mekanları olan dağlarda isyan ateşi olduk. Zulmün çarkı döndükçe, biz de bu topraklarda direnişiyle destanlar yazan kahramanlar olduk. Önce birer birer sonra biner biner boy verdik. Adımız tarihte değişse de, her yeni doğan çocukta direniş ruhumuz kutsal bir emanet gibi yeniden can bulup, dağlarda yanan bir isyan ateşi oldu. Zulmün çarkı döndükçe bizim isyan ateşimiz de sönmeyecekdi. Dört parçaya ayrılan bedenlerimiz Arab’ın, Türk’ün, Fars’ın işgal tellerini parçalayarak Kurdistan dağlarında bir oldu. Bizler Kurdistan’ı önce ruhumuzda sonra bu dağlarda birleştirdik. Güneşin aydınlatıcılığında bu dağlarda bir olup, yoldaş olup can olduk ülkemize. Adımız Sara, Şîlan, Viyan, Şîrîn ve binlercesi oldu. Adımız Kurdistan dağlarında direnişin adı, zgür kadının isyan bayrağı… Adımız yeni yaşama çağrı oldu, güneşin kızları oldu. Adımız Rojda oldu.
Kurdistan’ın Doğusundan Güneşi Selamlayan Bir Kadındır Reyhan
Reyhan, Rojhilatê Kurdistan’ın Selmas şehrinde yurtsever bir ailede doğar. Rojhilat’ın derin yurtsever özellikleri kişiliğini etkiler. Îran rejiminin dayattığı gericiliğe, ülkesinin işgal edilmesine anlam veremez. Daha küçükken bir kadın olarak arayışları başlar. Kadınların yaşadığı zulümler yüreğinde bir isyan ateşi yakar. Büyüdüğü ortam yurtsever olsa da Îran rejimine karşı güçlü bir mücadenin gelişmemesi onda sorgulamalar geliştirir. Reyhan bu arayışlarına yaşadığı ortamda cevap bulamaz. Sorgulamaları arttıkça içinde büyüyen ateş onu yerinde durduramaz. Bu arayışları sürerken Apocu hareketin varlığından, dağlardaki mücadelesinden haberdar olur. Bu hareketin kadınlar ve erkekler olarak dört parça Kurdistan’ın özgürlüğü için savaştığını duyması, umutsuzluğa mahkum edilmek istenilen gözlerinde umut kıvılcımlarını yakar. Reyhan daha fazla beklemeye gerek duymadan dağlarda yanan bu ateşe doğru yürümeye karar verir.
Reyhan dağlarda onu neyi beklediğini, nasıl bir yaşama dahil olacağını bilmez. Kurdistan için verilen mücadele ve dağlarda savaşan kadınların olması yeterlidir. İçindeki ses ona sürekli olarak doğru yere gittiğini söyleyip durur ve Reyhan bu sese güvenir. İlk ulaştığı gerilla grubunu görmesi onda ilk anda büyük bir heyecan oluşturur. Sanki daha önce kaybettiğini bulmuş gibi sıcacık bir hissiyat, bir ateş kıvılcımı yüreğinin derinliklerinde yanmaya başlar. Bu yolda onu neyin beklediklerini bilmese de bildiği ve hissettiği tek şey doğru yolda olduğudur. Bu duygularla dağlara ilk adımını 2009’da atmış olur.
Reyhan’ın dağlardaki ilk adımları daha sonra Rojda ismiyle güçlü, kendinden emin öncü bir komutanın adımlarına dönüşecektir. Rojda yeni tanıştığı bu yaşamda içinde doğan güneşin sıcaklığını, aydınlatıcılığını hisseder. Bu sıcaklığı sadece yüreğinde değil yaşamında, dokunduğu her şeyde yaşamak ve yaşatmak ister. Bu dağlarda savaşıyla her kadının, her çocuğun, her Kürd’ün yüreğinde, yaşamında güneş gibi doğmak ister, bunun için adını Rojda koyar.
Gerilla yaşamını daha yakından öğrenmek için ilk olarak yeni savaşçılar eğitimi görür. Yeni savaşçılar eğitiminde PKK’yi, Önder Apo’nun felsefesini daha yakından tanır. Tanıdıkça mücadeleye bağlılığı daha fazla artar. Dağlarda geliştirilen mücadele, geliştirilen yoldaşlık ilişkilerini gördükçe doğru bir yaşamda yer aldığını, hislerinin onu doğru yere getirdiğinden emin olur. Bu yaşamı, Kurdistan’ı, kimliğini daha yakından tanımak ve iyi bir savaşçı olmak için aktif bir katılımın sahibi olur. Rojda çok genç bir kadın olmasından kaynaklı kişiliği bu dağlarda özgürlüğün renkleriyle daha çabuk şekillenip, mayalanacaktır. Genç ve enerjik olması, sade olması onu Kurdistan dağlarının güzelliğiyle bütünleştirirken, Önder Apo’nun ideoloji ve felsefesi Rojda’da daha çabuk yeşerecek ve onda güçlü bir kadın duruşu açığa çıkaracaktır. Rojhilat’tan Zagroslara, Zagroslardan Behdînan’a, Behdînan’dan Rojava’ya, Rojava’dan Botan’a kadar Kurdistan’ın her yerini gezerek mücadele eder. Rojda her gittiği yerde derin tecrübeler kazanarak kendini geliştirir. Her zorlu koşulda iradesini daha da bileyerek, büyük bir inançla yol alır. Kurdistan’ın güzelliği onun güzel sesinde efsuni bir ezgiye dönüşürken, dağların asiliği, yüceliği onun ruhunu daha yüce kılar.
Sürekli olarak özgürlük arayışı, güzellik arayışı vardır. Küçük zaferler küçük kazanımlarla yetinmez, her zaman büyük başarıların, büyük değişimlerinin peşindedir. Kendiyle savaşırken, düşmanı vururken de daha fazla nasıl başarılı olurum, gelişirim arayışı vardır. Kendini zaferde kilitleyen, Önderliğin tarz ve temposunu kendine esas alan bir militandır. Onun için önemli olan anın devrimcisi olmak ve kendini anda her an yaratmaktır. Özgür kadın kimliğine bu şekilde ulaşabileceğini bilerek arayışını derinleştirip güçlendirir. Rojda için nasıl dağlar kadının kendini var ettiği mekanlar ise YJA STAR’da kadının kendini özgürleştireceği yerdir. Bunun için YJA STAR kimliğiyle savaşmak ve savaşarak kendini ülkesini yaratmak onun için en önemli ilkedir. Temsil ettiği kimliğin tarihi önemini bilir ve bu bilinçle yürür. Bu kimliğin daha güçlü bir temsilcisi olmak için, kendini suikast braşında yetkinleştirerek, gördüğü ideolojik eğitimlerle de kendini derinleştirir. YJA STAR kimliğinin gerekliliklerini ilk önce bir militan olarak, sonra bir komutan olarak yerine getirmek için kendinde sürekli bir değişimi esas alır. Sürecin verdiği misyonun ağırlığını bilen Rojda, kendini buna göre hazırlayarak sürece, halkına, Önderliğe cevap olmak ister. Önderliğe daha fazla yakın olmak ve yaratılan sınırları parçalamak için kendini savaşın yoğun yaşandığı Kuzey’e önerir. Bu önerisi kabul edilir ve 2017’de Bakurê Kurdistan’a doğru yol alır. Rojda büyük bir savaşçı ruhu ile Bakurda savaşır ve işgalcileri vurur. O sadece bugünün değil geçmişin, şehitlerin, her Kürt çocuğunun intikamı ile TC ordusunu vurur.
Rojda tanımadığı bir yaşama atmıştı ilk adımlarını. Bu adımlar onu kimliğiyle, ülkesiyle güzelliklerle buluşturmuştu. Bu ilk adımlar onu Bakur’da öncü bir kadına dönüştürmüştü. Dağlardaki bu yaşamda kendini yaratmış, yoldaşlığın kutsallığıyla sevmişti yaşamı ve insanları. Özgürlük zılgıtları çekerek yürümüştü işgalcilerin üzerine. 2018’de düşmanın Botan’da yaptığı saldırılarda sonuna kadar savaşmış YJA STAR kimliğini en üst düzeyde temsil etmişti. Apocu kadının inancını ve bağlılığını tekrardan tarihe yazdırarak katılmıştı şehitler kervanına. Yoldaş olmuş, can olmuştu Kurdistan dağlarında. Düşmanın zulüm çarkına isyan olan Rojda, öncü ve savaşçı bir kadın olmuştu bu topraklarda.
Mücadele Arkadaşı


