Özgürlük isyanlarının hiç bitmediği, nice acılara tanık olan ihtişamlı bir ülkedir Kurdistan. Bağrında Şêx Saidleri, Seyit Rızaları büyüten ve onların direniş miraslarının tohumlarının atıldığı bu topraklar öyle kahramanlıklara beşiklik etti ki. Bu yüzden tüm yıkımlara, katliamlara inat dimdik ayaktadır hala. Birde Dicle’nin bereketli sularının kenarında onurun ve direnişin kadim şehri, Kurdistan’ın kalbi Amed vardır. Dağlarını nice kahramanlara mekân eylemiş, yıldızlı geceleri ile gerillaya ışık olmuş, onun inancına sahip çıkmış destanların ve inancın, isyanın şehri Amed… Zulüm cenderesinden geçmiş, yakılıp yıkılan, katledilen insanların intikam yemini olan serhildan şehri Amed… Acılarından beslenip başı dik duran direnç şehri ve onun bağrında büyüyen yiğit evlatları var. Tarihi yeniden yazan evlatları bir daha kılıçlardan, tanklardan, toplardan, idam sehpalarından geçmesin diye bir ülkenin, bir halkın tüm umudunu sırtladılar. Zîlan arkadaş Amed’in Licê ilçesinde açar gözlerini. Yurtseverlik duygularının en güçlü, en diri halini yaşayan, mücadeleden kopuk olmayan bir ailede büyümek, şekillenmesinde nasıl belirleyici olduysa, ileride Zîlan arkadaşın geleceğini de şekillendirecek temel nedenlerden biri olacaktır. Bir de gördüğü ve tanık olduğu zulüm, kararlaşmasında ciddi bir rol oynar. Asimile merkezleri olan sisteminin okullarına gitmez. Düşmanın asimilasyon politikalarına verdiği en anlamlı ve ilk cevap bu olur. O hep sade ve temiz kalmayı başarmıştır. O insana ait güzel olan ne varsa ona inanandır. İnsanca yaşama onuru o kadar güçlüdür ki onda, özgür ve anlamlı bir yaşam uğruna bir ömür feda etmeye hazırdır. Bir kadın olarak içinden geçtiği çağ onu hiçleştirmek üzerine ant içmiş bir çağdır. Yok sayılan, görmezden gelinen bir kadın gerçeği vardır. Ona reva görülen bu yaşamda kalmaya ne niyeti ne de sabrı vardır. Alması gereken bir intikamı, kini, öfkesi vardır. Halkının ve ülkesinin umudu olmak ona hep daha anlamlı gelmektedir. Başka türlü bir şeydir onun aradığı. Daha yalın, daha sade, kendini daha rahat ifade edebileceği bir yer tüm ezberlerinin bozulacağı bir yaşam. Bir yer var, dağların koynunda, ormanın içinde. Yeni bir yol aralayan, yaşamın ne kıyısında ne de köşesinde olunduğu bir yer. Yani tam ortasında hayatın ve zamanın. Dağlıların, dağları yüreğine nakşedenlerin mekânı… Dağlar ve gerilla onun için özgürlük sevgisidir, güzelliktir. Dağ demek kadın demektir, yaşam demektir, sırra ermek demektir. Dağları da yüreğine sığdırır Zîlan. Artık nerde ne nasıl yaşamak istediğine karar verir ve 2004 yılı Eylül ayında hakikat savaşçısı olmak için kararlaşır. Yönünü de yüreğini de dağlara çevirir. Hiç tereddüt etmeden bir kere bile acaba duygusunu yaşamadan. Yaşam mücadeledir, mücadele etmeden özgürlüğe erişilemeyeceğini iyi bilenlerdendir. Ondandır bu güçlü duruş. Ondandır bu heyecan. Ondandır bu yola çıkış… Dağları da Yüreğine Sığdırır Zîlan O, her yönüyle iyi bir gerilla olma adayı. Disiplinli, hızlı, tempolu, yaratıcı, girişken, eylemci ve savaşkan. Çabuk yetkinleşir bu savaşta Zîlan. Özgürleşmenin ancak Önderliğin etrafında olduğunu bilir. Bildiği bu çetin gerçek içinde soluksuz savaşır. Adını aldığı, ardılı olmak istediği Zîlan onda can bulur. O, anılarını her daim yaşatmaya yemin ettiği yoldaşlarına bağlılığın ifadesidir. Halkı ve değerleri için savaşıp ve böylelikle yeniden dirilişe anlam atfeder. Savaş gerekçelerini ortaya güçlü koyar. Yüreği sadece amaçları için çarpar. Önder Apo’nun paradigmasına en doğru katılımı sergilemek adına, hareketin en donanımlı, en güçlü akademilerinden geçer. Sadece bununla yetinmez bireysel olarak da kendini eğitmekten asla geri durmaz. PKK’ de her gün yeni bir şey öğrenir insan. Günlük yaşamı bile bir akademi gücündedir. Kendini bildikçe öğrenme istemi daha fazla artar. Öğrenmek onu daha fazla sade ve özlü kılar. Bin yılların öğretilmişliklerinden, çarpıklıklarından kurtulmak adınadır kendini eğitmek. Zihniyet savaşımını verirken fikir-zikir-eylem bütünselliğine ulaşabilmek adına daha çok çaba sarf edip mücadele eder. Kadın Kurtuluş İdeolojisinde derinleşerek kendini yeniden yaratmak onun vazgeçilmezi olur. Sıradan bir kadın olmak istemez, sıradanlık bitirir insanı. Sıradan olmak istemediği gibi yoldaşlarının da gelişiminden kendini sorumlu görür. Yoldaşları geliştikçe düşmandan bir kez daha intikamını alacaktır. Eğitimleri özümseyip yaşamda pratikleştirebilmek; kimliksizleştirilmek istenen bir halk, bir kadın gerçeğine en büyük cevaptır. Kadın ve yaşam diyalektiğini en iyi bilenlerdendir ve bu uğurda savaşan ve savaştıkça da güzelleşenlerinin geleneğinden beslenip gelmektedir Zîlan. Hayali sürekli bir gün doğup büyüdüğü o efsane topraklarda yani Amed’de gerillacılık yapmaktır. Fakat örgütün nerede ihtiyacı varsa oraya yol almaktan da asla geri durmayanlardandır, o olgunluğa erişenlerdendir. Ülkesinde ki iç sınırları yıkarak, Zap’tan, Garê’ye, Heftanîn’e, Rojava’ya, Qendîl’e ve son olarak Metîna’ya yani mücadelenin en yoğun, savaşın en kızgın yaşandığı tüm zamanlarda öncü düzeyinde kaygısız ve hesapsızca katılır tüm süreçlere. İçindeki ülke sevgisi Onu hep bir adım öteye taşır, dur durak bilmeden soluksuzca… Yükü omuzlayandır, öncüdür, ön açandır, düşmanın üzerine korkusuzca gidendir. Bin yılların “savaş erkek işidir” bakışını değiştirmek için gecesini gündüzüne katandır. Bağlı olduğu Önderlik ideolojisinin savunma gücüdür, komutanıdır Zîlan yoldaş. En zor koşullarda mücadele etmeyi ve kendi ayakları üzerinde durabilmeyi öğrenmiştir. En çokta özgürlüğü için savaşmayı ve komutanlaşmayı öğrenmiştir. Yüreği Dicle Nehri Kadar Coşkundur Zîlan demek hesapsızca yoldaşlık demektir. Her bir yoldaşının ruhuna dokunabilen, her birinde iz bırakan asil bir kadındır. Sevdiği yoldaşları tarafından sevilendir, özlenilendir. Berraktır yüreği Zîlan’ın, durudur. Coşkundur Dicle nehri gibi. Onun olduğu her mekân güzelleşir, anlam dolar. Yoldaşlığın güçlü bağları ile çepeçevre sarılır. Herkes kendinden bir parçayı bu asil kadında bulur. Sırtını dayayabileceğin dağ yürekli bir yoldaştır, sınanmış yoldaşlıktır onunkisi. En zorlu zamanlardan onu çıkaran tek bir gerçek vardır Önderliğe olan bağlılığı ve yoldaşlarına duyduğu sevgidir. Coşkuludur, asidir ama en önemlisi de güler yüzlüdür. Tüm zorluklara rağmen ağız dolusu gülümsemesini eksik etmeyendir. Zorluklarla çevrili yaşam ve mücadele gerçeği onda ciddi bir tecrübeye dönüşmüştür. Mütevaziliği ve samimiyeti ile tecrübelerini paylaşmayı eksik etmeyen bilge bir kadındır artık. Girdiği tüm savaşlardan aldığı yaralar olsa da asla yürüyüşünde engel olarak görmeyen, olmasına da izin vermeyendir. Anlamlı yaşamda ısrar edendir Zîlan, kendini adanmışlığın ifadesine kavuşturandır. Adının anlamını bir an bile unutmayan ve sürekli tekrarlayandır. Mücadele gerekçelerini asla unutmayan, zafere kilitlenmiş bir özgürlük komutanıdır. Pusulası Önderlik’ tir, Önderlik O’nun özgürlük çağrısıdır. Kulağında sürekli sevdiği bir ezgi gibi dolaşır bu çağrı, dinledikçe vazgeçilmezi olur. Bir Eylül ayında başlayan, 20 yıl soluksuzca süren özgürlük ve hakikat yürüyüşünün sahibidir. YJA-Star temsiliyetini şahsında somutlaştırandır, hakkı verilmiş bir yaşamdır onunkisi. Bir Anka kuşudur şimdi o. Yaşamı ve duruşuyla özgür kadın kimdir ve nasıl yaşara cevaptır. 2022 yılından şehit düştüğü ana kadar Metîna eyalet yürütmesinde yer alır Zîlan arkadaş, 8 Nisan 2024 tarihinde Metîna’da gerçekleşen düşman saldırısında Şahan Amed ve Serhed Çarçella yoldaşları ile beraber ölümsüzleşir. Mücadele Arkadaşları
İLKENİN VE BÜYÜK DURUŞUN SAHİBİ KOMUTAN ZÎLAN AMED
- Ayrıntılar
- Görüntüleme: 151


