Orijinal ve ilk kez önderlik tarafından dile getirilen bir kavram. Bu nedenle literatüre girmesini sağlamak önemlidir. Bu nedenle “zanista jinê” yada “kadın bilimi” olarak tercüme etmek yerine “jineoloji” olarak kullanıp literatüre yerleşmesini sağlama temelinde bir yaklaşıma sahibiz.
JİNEKOLOJİ kelime anlamı olarak jineko-loji yani "kadın-bilimi" anlamına gelir. Yunanca gynaika (gyne) kadın anlamına gelir. Loji bilim anlamındadır. Jinekoloji kadın üreme organları ile ilgilenen bilim dalıdır. (İngilizce: gynaecology veya gynecology). Jinekoloji Türkçe karşılık olarak "kadın hastalıkları" şeklinde kullanılır. Jinekolojinin karşıtı androloji yani erkek üreme organları ile ilgilenen bilim dalıdır. Fonetik olarak benzeyen bir başka kelime ise JENEOLOJİ: (geneologi:gens (soy)) kavram olarak soykütük anlamına gelir. M. Foucault’un geliştirdiği, bilgi/iktidar konusunu ele almaya en uygun düşen yöntem olarak jeneoloji tanımlanır. Foucault, jeneolojiyi esas itibariyle modern iktidar formlarının özünü ve gelişimini analiz etme yöntemi olarak kullanır. Tarihi bir tahakküm ve tabi kılma öyküsü olarak gören Foucault, özgül kurumlarla söylem formlarının köklerini çıplak iktidar mücadelelerinde arayan jeneoloji projesi içinde, bireylerin modern iktidar/bilginin sonuçları olarak nesneler ve özneler şeklinde nasıl oluşturulduklarını veya kurulduklarını araştırır. Jin Kürtçede hem kadın hem yaşam anlamında kullanılır. Bir çok dilde de buna benzer bir kavramlaştırma var. Kadın kelimesi: Hurice: aşt, (aşti: barış kelimesi de buradan gelir) Sumerce: nita, Kürtçe: jin, Zazakî: Cinî, cinîye; cinîke Soranca: afratan (yaratıcılık afirandin kelimesi de buradan gelir) Farsça: zen, Ermenice: gin, Yunanca: gyno Rumca: gyme, Almanca: frau, Latince: femina, Arapça: mer'e, çoğul hali nisa (insan kelimesi nisadan gelir) Fransızca: Femme Yaşam kelimesi: Sümerce: ti Kurdi: jî, jiyan, jîn İspanyolca: la vita (dişil) İngilizce: life Almanca: Yunanca: Farsça: Arapça: aiş (ayşe ismi buradan türemiştir ve kadın ismidir), hayat (kelimesi de yine dişil bir kelime ve kadın ismidir) Özgürlük kelimesi Fransızca: liberté Sümerce: amargi Kürtçe, farsça: azadî kelimesinin kökenin soranca lehçesideki aza kelimesinden geldiği beliritilir. Soranca da Dılêr, wêrek kelimeleri de aynı anlamda kullanılır. Az kelimesi de doğru, sağlam, güç anlamında kulanılır. Aza: gernes, keleş, dinemêr, şêrceng, şêrdil, şahlewend, dilpir, egîd olarak tanımlanabilir. Türkçe: özgürlük Arapça: hürr, hürre câriye veya esir olmayan kadın. Almanca: Freiheit ( kökünün frau yani kadın kelimesinden gelme olasılığı vardır) Doğa Kelimesi Kürtçe: xweza (kendi kendine doğuran ve dişil bir kelime) jingeh: yaşam mekanı, kadın mekanı Siruşt: doğa anlamında kullanılır. Tanrı Suruş’tan gelir adı. Mazdeizmde iyilik, kutsallık ve cesaret tanrısıdır. Zerdüşlükte tanrının emirlerini yerine itaatkar melek olarak bilinir. Xorist: xor hawramanca güneş anlamına gelir. Medliler güneşe hor derler. Xwerist: kendi kendini ören anlamında da kullanılır. - Sanksritçe: janan, - Grekçe: genas, physis (Genius. Türkçe "cin" sözcüğünün kaynağında bulunan Latince "genius" kavramı kişinin içinde doğup gelişen tinsel varlıktır. Doğum günü, Genius'un bayramıdır. Ama yalnız insanın değil, bir yerin, bir topluluğun da genius'u olabilir. Örneğin zifaf yatağının da genius'u vardır, görevi gerdeğe giren çiftin üretme gücünü artırmaktır. İnsandaki genius onu canlı, neşeli ve iyimser tutan güçtür. İnsan kendi ya da başkasının genius'u üstüne yemin eder. İmparatorluk çağında, imparatorun genius'u korkulur, güçlü bir varlık sayılır ve imparator nasıl öbür insanlar üzerine egemense, bu genius'un da bütün öbür genius'lara hükmettiğine inanılırdı. Zamanla genius insanda ölmeyen, ölümden sonra var kalan tinsel varlık sayıldı. - Almanca: natur, - İltalyanca: natura, - İspanyolca: natruraleza, - İngilizce: natura - Türkçe: doğa (doğmak gelen kelime) - Latince: natura, genus (ortaçağ öncesinde kadın cinsel organı olarak kullanılan kelime ve dişil) - Fransızca: eko (muhtemelen Yunancadaki oiko: ev anlamına gelen sözcükten gelmiştir) - Arapça: tabiat (kelime kökeni tabii’den gelir, bağlı olunan şey anlamındadır ve dişil bir kelime) Sümerlerde özgürlük anaya dönüş, kölelik ise kadın ve dağla simgelenmiştir. Bu simge ilk köleleştirilenlerin dağlı kadınlar olduğuna dair bir veri olarak değerlendirilebilir. Toplumların neden yaşam, özgürlük, barış ve doğa kelimelerini kadınla özdeşleştirdiklerini kadın doğası konusunda tartışabiliriz. JİNEOLOJİ KOMİTESİNİN HAZIRLADIĞI YAYINLARDAN DERLENMİŞTİR


