(Ş. DEVRAN ZÎLAN) Fedai eylem gerçekleştiren bütün yoldaşların kadına yönelik öz eleştirel bir tutum sergilemeleri beni bu konu da daha fazla yoğunlaşmaya yöneltmiştir. “Fedailik PKK’nin yaşayan özüdür.”

Bende bu özü yakalayabilmek için elimden geleni ve Ş. Zilan’a layık olabilmek için üzerime düşeni eksiksiz yapmaya çalışacağımı belirtebilirim. (Ş. DîROK AMED) Kadın arkadaşlar için görüşümü paylaşmam gerekir. Savaşın, barışın, yaşamın ve yoldaşlığın tüm sırrı kadın yoldaşlarla doğru yaşandığında Önderlikle yaşam mümkündür. Savaşın ve barışın kadın gücüyle yaratıcılığıyla olacağına inanıyorum. Kadın yoldaşlara saygı duyduğumu ve onları çok sevdiğimi ne söyledim ne de onlara bunu yansıttım. Bundan dolayı da tüm kadın yoldaşlara özeleştiri veriyorum. Kadın arkadaşları düşünmekten çok, hissederek anlamak, düşünce ve hissine ortak olmak gerekir. (Ş. MUNZUR CIWAN ÇIYA) Kadınla ve kadın gerçekliğiyle ilgili olarak sürekli devam eden belirli yoğunlaşmalarım var. Kadın denildiği zaman yaşama karşı var olan merak ve heyecan duygularımın daha çok arttığı ve anlam bulmaya çalıştığı da olur. Bu merak etme duygusu tanıma isteğini doğurur bende. Çünkü biliyorum ki bu gerçekliği ne kadar tanır ve kavrarsam o kadar yaşama bağlı oluşum gelişir ve anlam kazanır. Ama bu anlamlı ve heyecanlı yürüyüşte unutmamam gereken gerçekliklerim var. Bir erkek olarak hangi zihniyetten geldiğim ve bununla ne kadar mücadele içinde olduğum gerçekliğidir. Kendimle yani tüm gerici ve geleneksel özelliklerimle olan bu kavgamı tutku düzeyine ulaştırmayı başarırsam, yabancısı olduğum evrene ve bunun içindeki oluşum gerçekliğine yaklaşmış olurum. Tüm bunlarla beraber bu oluşum gerekliğine baktığımız zaman bunun ilişkiyi zorunlu kıldığı göz önündedir. Yani her canlı birbiriyle ilişki içindedir. Ve bu canlı olmanın en temel özelliğini oluşturur. Yaşamın kendisi olarak kadınla doğru ilişki içinde olmak hem en zor hem de en anlamlı eylemimiz olur. Niye zor diyorum çünkü şu anda sahip olduğum bu özelliklerle bu ilişkiyi doğru temelde yürütemeyeceğim ortadadır. Ama aynı zamanda Önderliğin belirttiği ölçülerle kurulacak bir dostluk ilişkisi yaşamamızın en temel yanını oluşturur. (Ş. ROJHAT WELAT) Genel olarak bakıldığında kadına yaklaşımda liberal, çok mücadeleci olmayan, kadına bakış açısında parçalı bir anlayış göze çarpmaktadır. Alevi toplumunun yaklaşım ve duruşunun da vermiş olduğu kendini aydınlanmış, özgürlükçü, demokrat gören kadın somutunda da bu anlayışlara sahip olduğunu düşünen yanılgılı bir yaklaşımın benim şahsımda da belli oranda kendini gösterdiğini söyleyebilirim. Yine yaşamda yaşanan sorunlar karşısında kadın arkadaşlara karşı çok fazla eleştirel, tavır belirleyici, mücadeleci olamamanın doğru bir tavır olduğu yanılgısı da yaşanmaktadır. Bariz, çizgi dışı yaklaşımlar olmadığı sürece bu anlayışla hareket etme yaşanmaktadır. Diğer bir nokta ise kadını bir bütün ele almak yerine, kendi doğrularına göre olumlu, olumsuz ayrımı yaparak algılamaktır. Kadına hem müthiş ilgi duyan, tanımak isteyen, doğru yoldaşlık ilişkileri geliştirip, kendini aşmak isteyen, anladıkça kendini aşacağını ve gerçeğe yaklaşacağını bilen, hem de korkan, çekinen, sanki biraz yaklaşsa boğulacak bir sorunlar yumağına girecek, dokunduğunu kirletecek, böylece hem zarar verecek, hem zarar görecekmiş hissi ve bunun somutta da duruşa yansıması yaşanıyor. Bu yüzden hem yaşamda, kendine göre sınırlar çizen ilişkilenmesini çok geliştirmeyen bu yüzdende cins mücadelesi noktasında zayıf kalan bir duruş yaşanıyor. Kadın noktasında daha öncesinde feodal, küçük burjuva bir bakış açısına sahiptim. Kadın üzerinde her türlü yaşamına müdahale hakkı gören, kadının bir güç olduğunu, kendi kendini yürütebilecek noktada olduğunu kabul etmeyen, güdüleri boyutunda yaklaşan ve dünyaya bu gözlükle bakan biriydim. Bu bakış açılarının tamamen aşıldığını söyleyemesem de belli bir düzey yakalanmıştır. Kadına zayıf, güçsüz bir varlık olarak baktığım için duyguları sevgi gibi noktalardan çok inançsız, reddedici bir bakış açısına sahiptim. Önderliği okudukça ve kadın yoldaşları tanıdıkça, özellikle benim hayatımın en büyük kahramanları olan, hatta tanrıça düzeyinde olduklarına inandığım Ş. Zilan, Ş.  Sema ve Ş. Viyan yoldaşları tanıdıkça kadına bakış açım, dolayısıyla yaşama bakış açımı birçok nokta da kırarak paramparça olmuştur. O noktadan itibaren kadın benim için, bana yaşamı, duyguları, sevgiyi, insanlığı öğretecek bir bilge olmuştur. Hep onda bir şeylerin gizli olduğuna inanmış ve beni müthiş dönüştüreceği inancıyla yaşamışımdır. Bu anlamda her şeyi olduğu gibi beni de yaratacak olan bir tanrıçadır kadın. Fakat hala sistemin vermiş olduğu birçok kirli bakış açısının, çirkin düşüncenin, yüreğimizde, beynimizde, ruhumuzda olduğu ve bununda çok büyük mücadele vermemizin gerekçesi olduğunun farkındayım. Bu mücadele de kadın arkadaşların daha aktif rol alarak, bizim dönüşme, çirkinliklerimizden kurtulma istemimizin gerçekleşmesi için yardımcı olma noktasında çok fazla ihtiyacımızın olduğunun bilinmesini istiyorum. Özellikle böyle fedailik iddiası olan toplulukta bu mücadelenin daha üst düzeyde verilmesi gerektiğini düşünüyorum. (Ş. PÎRDOĞAN PENABER) KADIN YOLDAŞLARA; Geçmişten günümüze, iktidarın ve kapitalist hegemonik sömürücü güçlerin toplumun ilk var olan doğal yaşamının dışında da sistemsel olarak toplumu var eden, geliştiren, saflığını korumasını sağlayan temel yapıtaşına, yani kadına yönelerek toplum için hayati gerçekliğinin öldürülmesiyle insanların gerçek duygularla, düşüncelerle doğallığını yaşama hakkının ellerinden alındığı ve hiçbir ahlaki ölçü gözetmeden kendi çıkarları için kullanıldığı açıktır. Değerli yoldaşlar Önder APO’nun, şehit arkadaşların ve PKK yaşamının bizlere bahşettiği en büyük öğretilerden bir tanesi de; kadınla yoldaş olabilme fırsatıdır. Gerçek PKK yoldaşlığı mücadele tarihimizde birçok şekliyle ifadesini bulmuştur. Dünyanın hiçbir yerinde ve hiçbir örgütünde PKK yaşamı, yoldaşlığı gibi bir yaşamın ve yoldaşlığın olmadığı açıktır. Aslında bizlere çok açık gösteriyor ki, köleci sömürücü kapitalist sistemin en büyük yıkıcısı olan, gerçek insan hakikatini yaşatacak olan Önderliğimiz; PKK yaşamı ve kadın yoldaşlarımızın hakikati olacaktır. Zilanların, Beritanların, Semaların hakikat aşkı için yarattıkları yolda Zilanlaşan, Beritanlaşan, Semalaşan tüm kadın yoldaşların güçleri ve yaşam örgüleri savaşımızı ve yoldaşlığımızı anlamlandıran bir bütün olmuştur. Savaşımızda ve yaşamımızda kadın yoldaşların olduğunu bilmek, onlarla yaşamak, onlarla birlikte savaşmanın bizlere her zaman güç verdiğini belirtmek isterim. Hakikat aşkına tutulmak... Hakikat aşkının; beşeri zaafların dışında, yaşamı güzelleştiren, anlamlandıran yoldaşlığın gücü olduğuna inanıyorum. Özgürlük mücadelemizin zafere ulaşacağına ve bunun öncülüğünün de kadın yoldaşlar şahsında başarılacağına olan inancımız ve özgürlük tutkumuz anlamını bulacaktır.

Devam Edecek...