Kürdistan’da gözünü açmak demek bir savaş çoçuğu olacaksın ve her zaman kendini bir ceng meydanında bulacaksın, demektir.Bu ceng meydanlarımızdan biri olan Çewlig’te Seran Arkadaş dünyaya gelir. Seran, yurtsever bir aile ortamında büyür. Amcasının PKK hareketine katılımı ve kardeşinin TC faşist devleti tarafından tutuklanması Seran arkadaşta çelişkilere ve arayışlara neden olur. Bunun için de gerillayı daha küçük yaşlarda tanır. Seran’ın geleceğine yön verecek olan hayallerinden biri de gerilla doktoru olmaktır. Bu hayaller, çelişkiler ve arayışları içinde büyüyen Seran Arkadaş Bitlis Eren Üniversitesinde okumaya başlar. Bu dönemde partiyi daha yakından tanır, aktif olarak çalışmalara katılır. Devlet aygıtı nereden bilebilirdi ki Seran Arkadaş’ın hayallerine ulaşmadaki bir araç olacağını. Devlet Seran’in kendisine koştuğunu sanırken, Garzan’ın Siser, Kuris, Kember dağları çoktan kulağına ‘gel’ diye fısıldamış, bağrına basmış, saçlarını okşamış, asiliği ve heybetiyle yüreğine dokunmuştur. Çok fazla beklemeden bir grup arkadaşıyla katılım kararı alır. Şehit Mizgin’in, Arjin, Toprak ve Berfinler’in diyarına, dağlarına gelir. Onların yürüdüğü patikadan yürümek, onların içtiği kaynaklardan su içmek onların kaldığı yerden devam etmek hayalini yaşatır ve amaç haline getirir. Seran arkadaş ilk şekillenmesini Şehit Mizgin’in diyarında atarken bu onda büyük bir Garzan sevdası ve bağlılığını geliştirir. Bu sevgi ve bağlılık gamzeli gülüşlerde kendini nakşeder. Tabi bu gamzeli gülüşlerin nakşedeceği özgürlük kareleri Seran’ın yolculuğu ile büyümeye devam eder. Medya savunma alanına geçtikten sonra gördüğü eğitimlerde;  Kemal Pir’in duruşunu, Zilan’ın Önderliğe olan bağlılığını ve Beritan’ın cesaretini almıştır. Bir devrimci gereklilikleri ve ihtiyaçları bekletmeyen ve gerekliliklerine girişendir. Hesapsızca ve fedaice görevinin üstüne gitmek için, kadın ordusunun özgür bir militanı olabilmek için Zap’a yol alır. Zap Seran’ı, Seran Zap’ı kucaklar. Orada ilk eylemini, orada düşmana ilk darbesini vurur. Ve düşmana; ‘’Seni kabul etmiyorum, sana yar olmuyorum, ben sadece ve sadece beni bana hatırlatan, Önder Apo’nun savaşcısıyım’’ der. Bu inancını her gün yeniden sabah duasına kalkan bir mümin gibi gündelik yaşamında, yoldaşına olan sevgisinde, partisine olan bağlılığında düşmanına olan öfke ve intikamında gösterir. Seran Arkadaş Zap’ta Berfin adını alır ve Zap’ın en güzel tepelerinin birinde bir berfin çiçeği olur. Cesaretiyle kendisine hayran bırakan, berraklığıyla bir kar tanesini andırna Seran artık güneşle buluşmasında tüm engelleri aşan Berfin çiçeğidir. Gururlu, onurlu ve başı dik, dağ başlarını sonsuza değin mesken alır. Anısı yüreğimizde sonsuzdur. Mücadele Arkadaşları