Tolhildan ülkesinin serhıldan ruhlu kadınıyım ben. Riha’nın bereketli, tanrıça kokan topraklarında kök saldım yaşama. Filizlenip büyüdüm Kurdistan’ın özgür dağlarında. Genç yüreğim şimdi bir rüzgar gibi eser dağlarda.
Sınırlar tanımaz yüreğim, aşar tel örgüleri, buluşur gülüşüm Başûr, Rojhilat, Rojava’daki halkımla, kadınlarla. Kim engel olabilir ki, özgürlüğe sevdalı yüreğimin önünde. Ben Tolhildan şehrinin çocuğuyum. Daha doğduğum ilk anda annem kendi sütü yerine, Riha ovalarının bereketli ak sütünü içirdi bana. İlk hecelediğim sözdü “Bîjî Serok APO” sözü. Cuma Tak’ın yiğitliğini, Besê’nin direnişini, Kemal’in asilliğini, Sara’nın kavgasını anlattı ninem. Her örgüme bir umut ekleyerek ördü siyah saçlarımı. Her örüğümde bir umut, bir isyan vardır. Tanrıçaların yaşamı bereketiyle kutsadığı bu topraklarda arındırdım yüreğimi. Bebeklerle değil, taştan mevziler yaparak oynadım ilk oyunlarımı. İbrahimi direnişleri koydum heybeme ve Nemrûd’a karşı direnenlerin dergahında bulmak için özümü yol aldım eşsiz zamanlara ve mekanlara. Ben bugünün umut taşıyıcısı, dünün intikamı, yarınları özgürlükle dokuyacak olanlarının dergahında bereketi ve özgürlüğü buldum. Şimdi o dergahta Zerdüşt’ün kutsal ateşinde arındırıyorum yüreğimi. Tekoşîn Tolhildan ruhlu bir kadın. Büyüdüğü topraklar gibi bereketi ve kutsallığı taşıyan bir kadın. Güneşin memleketinde Riha’da açtı gözlerini. Bereketli ovaların kutsallığıyla, direniş destanlarıyla büyüdü. Zulme baş eğmeyi değil baş kaldırmayı öğrendi topraklarında. Kürt çocuklarına sömürge okullarında yüreğine yabancılaştırmayı öğretiyorlardı. Bereketli topraklara lanet ve ihanet tohumları ekmek için binlerce çocuk bilmediği bir dile ve yaşama tabii tutuluyordu. Unutulsun diye tarih, sırt çevrilsin diye toprağına ve halkına hain bir yaşam süslenerek peş keş çekiliyordu Kürt çocuklarına. Özü sağlam olan, kökleri derin olanlar kurtulabiliyordu bu ihanet çenberinden. Nemrûd’un zulmünden beter bir zulüm dayatılırken, yüreklere ve bilinçlere sınırlar ekiliyordu. Tekoşîn de böylesi bir çemberde yaşıyor ve büyüyordu. Yüreğini ve köklerini koruduğu için erkenden başlamıştı sistemle çelişkisi. Nemrûd’un zulmüne tanıklık ettikçe yüreğinde İbrahimi bir direniş yeşeriyordu. Yaratılan sahte yaşamla bilinci bulanmamış ve özgürlük tohumlarını korumuştu yüreğinde. Bu tohumları daha da büyütmek için yüzünü dönmüştü özgür dağlara. Tekoşîn Amed’de buluşmuştu özgür dağlarla. Yüreğinde bereketli ovaların saflığını ve derin yurtseverliğini koruduğu için çabuk adapte olmuştu gerilla yaşamıyla ve Amed’in özgür dağlarıyla. İlk eğitimini Amed’de görmüş, ilk gerilla kıyafetlerini burda giymiş, yıldızlar altında özgürlüğü soluyarak ilk patikadaki adımlarını burda atmıştı. Dağların güzelliğiyle büyülenmişti. Yollarda yürürken, gece yıldızlar altında uyurken, akan pınar sularını yudumlarken yüreğinde ülkesine şiirler büyütüyordu. Bu güzellikler karşısında büyülenmiş gibiydi. Yüreği güzelliklerle dolup taşırken yüreğindeki filizler dağların doruklarında filizleniyor ve bir yaşam ağacına dönüşüyordu. Bir nehir gibi coşkuyla yaşamda akar ve gülüşüyle, kendine güvenen duruşuyla elindeki silahi ile göz doldururdu. Dağlara o kadar kısa bir sürede uyum sağlamıştı ki onu görenler yeni olduğunu anlayamaz çok eski biri olduğunu sanırdı. Yaşama karşı merakı, anlayarak yaşama çabası oldukça yüksekti. Yaşamdaki ilkeli duruşı tüm yoldaşlarının dikkatini çektiği gibi büyük bir emekle yaşamın her alanına katılırdı. Ondaki bu özlü ve sade duruşu kısa sürede yoldaşlarının ilgisini çekmiş ve sevilen bir kadın olmuştu. Bür an önce gelişmek ve savaşta rol oynamak için oldukça sabırsız olan Tekoşîn arkadaş hem askeri hemde ideojik olarak kendini geliştirir. Kısa süre kaldığı dağlarda büyük anlamlar yaratarak yaşadı. O yaşamı ve özgürlük tutkusu ile var olan bir hakikati tekrar bizlere hatırlattı. Önemli olanın ne kadar uzun yaşanıldığı değil, ne kadar anlam dolu yaşanıldığı gerçekliğini hatırlatmıştı. O kendi kökleri üzerinde kendini yeniden yaratırken yaşamına büyük anlamlar sığdırdı. Kısa gerilla yaşamına pek çok çey sığdırdığı gibi geçtiği her patikada, yaşamına dokunduğu her yoldaşında iz bıraktı. Şimdi yoldaşları bu izi takip ederek onun ve yoldaşlarının izinden yürüyor. Mücadele Arkadaşı


