Dolunayın en güzel demlerini yaşadığı anlar yaşanırken ülkemin her karış toprağında, bir şafak vakti yüksek bir nidayla serzenişe kulak vermişti dağlılar... Kimdi bu dağlılar, nereye ve kime bakıyorlardı? O an zaman diliminin neyi ve nereyi gösterdiği çokta önemli değildi. Zira bir güneş gibi günü aydınlatan, bir kar beyazlığında sade ve duruydu peşinden yürüdükleri. İnandıkları uğruna başardıkları ve başarılmayı bekleyen demleri yaşıyordu dağlılar. Anahtar sözcük olarak belirlenmiş olan ‘Serkeftin’, sahi ya beraberinde açıyordu tüm zorlukları. Göğüslenmesi gereken o kadar gerçeklikle karşı karşıya kalınmıştı ki, nereden tutulsa orada derin izler bırakıyor, bir kez daha anlamlı sahnelere şahitlik ediyordu tarih. Tarihe iz bırakanlar vardı. Kimi direnişiyle kimi ihanetiyle, kimi ısrarıyla kimi işbirlikçiliğiyle. Bir şekilde iz bırakılırdı arda kalanlara. Evet onlar tarihte derin izler bırakanların ardıllarıydılar. Onlar ‘Torunlarımız bizleri düşmanımıza karşı mahçup etmesin yeter!’ diyenlerin torunlarıydılar. Onlar Seyit Rızaların soyundan süre gelmiş, Şeyh Saidlerin destanıyla büyümüş, Demirci Kavaların hikayelerini duymuştu. Onlar duydukları hikayelerde bazen Amed Zindanında üç kibritle destanlaşarak Newrozlaşan Mazlum, kaygısız ve korkusuzca düşmanın yüzüne tüküren Sakine, yaşamı uğruna ölecek kadar seven Kemallerin, dörtlerin ve daha nicelerinin gerçek hikayelerinin en duyarlı dinleyicisi olmuşlardı. Nevrozlaşan Mazlum, cesur yüreği ile Sakine, yaşam sevdalısı Kemal ve yoldaşlarının intikam kıvılcımlarını yakmışlardı yüreklerinde. Ve bu genç yürekler tarihte destansı kahramanlar sergileyen Kürt halkının yeni neslinde yeni kahramanlara gebe oluyordu. Bu kahramanlardan biride Gülbahar Hizmali, PKK’de ki adı ile Doğa Viyan’dı. Kadın ordulaşması YJA Star’ın genç ve cesur komutanlarından Doğa Viyan’ın yaşam öyküsüne şahitlik edeceğiz. Aslen Siirt’in Kurtalan ilçesinden olan Doğa Viyan, Elih’te dünyaya geldi ve Elihte büyüdü. Yurtseverlik bilinci ve değerlere sahip olan bir ailede büyümenin vermiş olduğu şansla kültürel değerler ve tarihyle erken yaşlarda tanıştı. 10 yıl boyunca var olan kapitalist modernitenin okullarında okuyan Doğa Viyan, başarılı bir öğrenci olmanın yanı sıra toz penpe hayellere kapılmayarak sistem okulunu reddetti. Genç olmasına rağmen varolan düzeni benimsemeyerek her zaman derin arayışlar va derin sorgulamalr içerisinde oldu. Genç olmasına rağmen kişiliğindeki olgunluğu, saygın kişiliği çevresinde bulunanlar tarafından her zaman örnek alınan davranışları oldu. Arayışlar içerisinde olan Doğa Viyan, yaşadığı çelişkilerin ve arayışların anlam ve cevabını özgür insanda bulacağına inanarak, Önder Apo ile yürümeyi seçti. Bu temelde 2015 yılında yönünü kadınların dergahı olan dağlara verdi. Doğa Viyan için dağlardaki ilk adres Zagroslar olur. Doğa şanslı bir gerillaydı ki, gerillacılıktaki ilk eğitimlerini, ilk tecrübelerini ve dağlardaki herşeyin ilkine Zagrosların Avaşin’in de yaşayarak, görecek ve öğrenecekti. Eğer ilk pratiğin ve ilk yıllarında Zagroslardaysan bu senin çok şanslı olduğun, gerillacılıkta çabuk pişeceğin, çok çabuk tecrübe edineceğin anlamına geliyordu. Çünkü Zagroslar güzel olduğu kadar zorlu, romantik olduğu kadar asi ve göz kamaştırıcı olduğu kadar hırçındı aynı zamanda. Zagroslara gönül vermek lazım, yoksa orada yaşaması güç gelir insana. Bir Zagros aşığının gözüyle bakarsan her kareye o zaman aldırış etmezsin hiçbir zorluk ve zahmetine. Ama eğer bir aşık gibi değilde bir ... gibi bakarsan işte o zaman barınamazsın Zagroslarda. Çünkü Zagros demek emek demek, bağlılık demek, mücadele demek ve aşk demekti. Hem tam ortasında yaşanmamış mıydı Cilo ve Çarçella’nın aşkı. Onların arasına giren ve kavuşmalarını engelleyen Belkız ve Çeko taşlaşmamış mıydı hemen oracıkta? Anlamlı aşkların yaşandığı mekanlardı Zagroslar... Dağların aşığı Rojinlerin, toprağın aşığı Reşitlerin, doğanın aşığı Devrimlerin mekanıydı. Bunca güzel insanı bağrına bastığı için daha da güzelleşmişti aslında... Doğa Viyan’da tıpkı kendinden öncekiler gibi gerillacılığa Zagroslarda başlayarak önde başlamıştı gerilla yaşamına. Bu erken tecrübe sahibi olacağı, erken komutanlaşacağı ve erkenden büyüyeceği anlamını taşıyordu... 2015 yılından 2019 yılına kadar Zagroslarda gerillacılık yapan Doğa, 4 yıl içerisinde tecrübeli ve bilinçli bir gerilla olmayı başarır. Bu süre zarfında Avaşin’in bir çok bölgesinde kalan Doğa bu süreçte gerillacılıkta daha da derinleşmek için ağır silahlar birliğine olur. Yoğun savaş pratiğinde yer alan Doğa, bir çok eylemde yer aldı ve bu temelde kendini yetkinleştirdi. Yaşanan sıcak savaş gerçekliğinde kendini bir bütünen donatan Doğa 2019 yılında Zap alanına geçti. Avaşin’de Zap’a kadar bulunduğu her birlikte, dahil olduğu her time hesapsız ve kaygısızca katılarak kısa bir zamanda arkadaşlarının güvenini aynı zamanda saygınlığını kazandı. Emekçi kişiliği ve özlü kişiliği ile her yoldaşının yüreğinde yer edinmesini bildi. Söylediğini mutlaka pratize eden bir militandı. Doğa sözü neyse özüyde oydu. Önder Apo’ya olan bağlılığı onun tüm samimiyeti ile katımasına en büyük etkendi. Bu temelde sürekli kendini eğiten, öğrendiklerini yoldaşları ile paylaşan ve paylaştıkça daha da derinleşen Doğa, bir fedai düzeyinde yaşamı kendine esas alır. Binlerce fedai yoldaşımız Rêber Apo’nun açığa çıkardığı ideoloji gerçekliğinde hakikatin bir parçası olabilmek için kendisini bir bütünen adar. Bu temelde kendini Önder Apo’nun daha yakının da hissetmek için fedailere dahil olarak ölümsüzler taburuna düzenlenir. Burada daha derin birbiçimde kendini eğitip, örgütleyerek daha kızgın savaş pratikleri için kişiliğini amade bir hale getirir. Aldığım eğitimlerle birlikte tam bir profesyonel gerilla düzeyine geln Doğa Viyan artık Ceng meydanına atılarak düşmanın üstüne üstüne yürür. Faşist Türk devletinin Kürdistan’ı işgal etme girişimleri devam ederken, işbirlikçi ve ihanetçi KDP güçlerinin izni ve desteğiyle birlikte güney topraklarına yönelen sömürgeci Türk askerlerine karşı yoldaşları ile birlikte göğsünü siper eden Doğa, düşmana dur demesini bildi. Düşmana karşı büyük bir öfke ve kin güden Doğa, düşman üzerine yürürken adete yılların intikamını alırcasına hızlı adımlarla yürür, hedefini imha eder ve döner… Büyük cesareti ve kaygısız oluşu en çok da yoldaşlarına yol gösteren yönü oldu. Özellikle yoğun saldırıların artmasıyla beraber gerillanında tünel savaşlarının yanı sıra en çok da profesyonel ve uzman arazi birimlerinde yer alarak adeta düşmanın korkulu rüyası haline geldi. Doğa arkadaşın en çok dikkat çeken yönü eylem anında atik ve soğukkanlılığının yanı sıra tereddüt yaşamadan yoldaşlarını yönlendirmesi ve büyük darbeler sonucu her seferinde düşmanının içinden çıkmayı bilmesiydi. Adeta düşmanla alay edercesine savaşa Doğa, her defasında başarıyıda cebine koyarak dönüyordu. Tam bir yeni dönem gerillasıydı. Duruşu, yaşama ve savaş pratiğine katılımı, inancı ve bağlılığı, düşmana vuruş tarzı ile Önder Apo’nun fedailerindendi… Özgürlüğe olan inancı, hayallerine karşı tutkulu düzeydeki bağlılığı onu Önder Apo’nun bir fedaisi düzeyine ulaştırmıştı. Onun yaşam pusulası fedailiğin sırrına ermekti. Onun için bu denli işlemişti bedenine fedailik. Çünkü o ruhta, düşüncede, bilinçte ve duyguda hep Önder Apo ile birlikteydi. Onu fedaileştiren de Önder Apo gerçekliğiydi. Doğa arkadaş Şehîd Delîl Batı Zap bölgesinde 12 Ekim 2023 günü bir saldırı eyleminde yine düşmanın üzerine kararlı adımlarla yürürken, böylesi tarihi bir eylemde şehadete ulaştı. Doğa yoldaş belirlediği yaşam pusulası ile yolunu buldu. Bizlerde onun ardılları olarak bu anlamlı yolda yürümenin onuru ile zafere ulaşacağız.
Yaşam Pusulası; Fedailiğin Sırrına Ermek!
- Ayrıntılar
- Görüntüleme: 145


