Özüne bağlı yurtsever bir aileden, partiyi tanıyarak sevdalanmıştı dağlara. O aşk, sevda ve onurun müjdecisiydi. Bir kadın olarak sistemin kulu olmak yerine, kendi kimliği için savaşmayı tercih etti. Gözlerinin içi gülerdi. Gözleri güneş gibi parıl parıldı. Yoldaşlarına her baktığında, gözlerinin içindeki parıltı yoldaşlarının yolunu aydınlatırdı. O bir dağ tutkunu, bir yoldaş canlısı ve bir Kürt evladıydı. Önderliğin militanı olabilmek için kendini savaşla yeniden yaratan devrimci bir kadındı. Dağlar Arin’in ana ocağı oldu. Gerillacılıkta gelişti ve YJA Star’ın yıldızı gibi parladı dağlarda. Yaşamda zeki ve pratik yönüyle Arin hep bir öncüydü. Yoldaşlarına büyük değer verirdi. Yoldaşlarına her baktığında, ‘yoldaşlarım önderliğimizin değerleridir’, derdi. Ve yoldaşlarına Önderliğe karşı duyduğu sorumluluk bilinciyle yaklaşır, ona göre hareket ederdi. Arin, katıldıktan sonra özgür kadın çizgisini kendisine esas aldı ve bu çizgide derinleşmek için büyük çaba sahibi oldu. Kendini yeniden var etme başarısı göstererek, kadın özgürlük mücadelesinde büyük adımlar attı. Yaşamı büyük bir heyecanla karşılayıp, yaşamın bütün zorluklarına karşı büyük bir amansız mücadele verdi. Arin, yoldaşlarına sadık ve çok bağlıydı. Tüm benliğimle can yoldaşım Arin’in o narin temiz yüreğini anlatmak isterim. Kalemi elime alıp, çizmek isterdim yüzündeki özgürlük tebessümünü. Biliyorum seni ifade etmekte az kalacağım. Ancak seni bu dağlar seni anlatır. Çünkü bu dağlar senin narin bakışlarında can buldu.  Yaşamdaki coşkun ve moralin bizlere büyük bir sevda ve bağlılık bıraktı. Önündeki aydınlık yolu keşfetmiştin, büyük ve kararlı adımlarla aydınlıklı yola doğru ilerliyordun. Önüne çıkan engelleri, Önderliğin bize verdiği güçle aşıp, aydınlıklı yola doğru koştun. Mücadele hayatın boyunca hiçbir zorluğun karşısında pes etmedin. Çünkü sen pes etmeyi bir kadına hiçbir zaman layık görmedin. Bu güzel özelliğini her zaman kendime esas aldım. Yoldaşın yoldaşı olmayı bildin. Biliyorum seni anlatmakta yetersiz kalıyorum. Ama seni her andığımda, sanki dağların zirvesinde bizi izlediğini hissediyorum. Zirvelerde dolaşmayı, yoldaşların için, ot, çiçek toplamayı çok severdin. Ve her bir kadın yoldaşına, o güzel kokulu topladığın çiçeklerle narin taçlar yapar ve yoldaşlarına hediye ederdin. Bilinçli ve anlam dolu bakan bir yoldaştın. Tanrıça özelliklerini özünde saklamıştın. Tanrıçalar diyarında kendini küllerinde yaratıyordun. Çiçekleri her topladığında, ona uzaktan baktığımda ve yüzündeki gülüşlere baktığımda, bana küçük bir kız çocuğun yüzündeki sevinç ve mutluluğu anımsatıyordu. Yaşadığı her anı dolu dolu yaşayan ve büyük anlamla sığdırarak, yaşama bir daha aşık olup derin izler bırakan Arin yoldaşımın hayali, davası, yolu biz geriden kalan yoldaşların hayali, davası ve yoludur. Dağlar tarihin en yiğit kadın ve oğullarına şahitlik etti. Dağlar şehit yoldaşlarımızın emek kokusuyla renk buldu, canımızı bu dava uğruna siper ederek, dağlarımızı şehit yoldaşlarımızın özgürlük kıblesine dönüştürüp, şehit ailelerimizi bu dağlarda karşılayıp yiğit kadın ve oğullarının bıraktığı izleri anlatıp göstermeye çalışacağız. Arin yoldaşımızın bağlılığıyla yaşamın her bir saniyesine fedaice katılacağız. Mücadele Arkadaşları