İki halkın iki ulusun birliktelik ifadesi. Birbirine yabancılaştırılan, birbirine düşmanlaştırılan, birbirine kırdırtılan, birinin varlığı diğerinin yokluğu üzerinde gelişen bir fikri çürütenin yaşam hikayesidir bu. Kürtlük ve Türklük birbirinden ayrılamayan et ile tırnak gibidir dedi Reber Apo. Bu gerçeği en sade biçimde Ekin Wan’ın yaşam parametrelerinde görebiliriz. Ekin arkadaş Kürt ve Türk halkı arasında köprü olmayı başarmış her iki halkın tarihsel ortaklık anlayışını katılımıyla ispatlamış bunun için büyük bir inat ve emekle kendini oluşturmuş bir arkadaştır. Ekin arkadaş bürokrasinin merkezi olan Ankara da doğup büyümüş yaşamış orada okumuş fakat ruhunu teslim etmemiş, egemen zihniyete karşı her zaman kendini arındırarak hakikat arayışını geliştirmiştir. Devlet memuru kendi halinde bir ailede büyümüş, aile de gelişen ilişkiler yumağını sistemle bağlarını her zaman sorgulayan, yaşadığı çelişkileri yeni kararlara dönüştüren bir yaşam arayışını kendine klavuz edinmiştir. Ulus devletin merkezinde inşa edilmiş Türklüğe karşı bir tepki olarak doğar heval Ekin. Türklük kurgulanmış bir bilinç kışkırtılmış milliyetçi duygulardır. Kendi özüne ters düşen özlük ruhunu kaybeden bir inancın temsilcisi olmaya karşı büyük bir rettir. O gerçek bir Türkiyeli. Demokratik Türkiye paradigmasına inanan Demokrasi zaferinin Türkiye ve Kürdistan halklarının birlikteliğinden kardeşliğinden geçtiğini savunan bunu emeğiyle taçlandırandır. Üniversite de arkeoloji bölümünü kazanan Ekin arkadaş branşını pratikleştirmek için Van bölgesine gider. O sadece bir arkeolog değil aynı zamanda bir akademisyen bir araştırmacı ve gerçek tarihi arayan bir tarihçidir. Büyük bir emek ve özveri ile binlerce kazı çalışmasında elde ettiği bulguların tarihi eserlerin devlet tarafından nasıl ele alındığını emeğinin nasıl satıldığını erkenden fark etmiştir. Şehid Ekin Kürdistan’da yürütttüğü arkeoloji çalışmalarına gönül vermiştir. Ve yıllar sonra özgürlük hareketine katıldığında ve PKK’nin okullarında eğitim gördüğü bir esnada  defterine şunları yazmıştır: ‘’Kürdistan tarihi görüyoruz ve yine heyecanlanıyorum. Bir gün örgüt adına kazı ve restorasyon çalışmaları yürütebilmek en büyük hayallerimden biri. PKK’lilerden dünyanın en iyi arkeologları olurdu. Kazma, kürek kullanmada profesyoneliz hepimiz. Tarihimize karşı hassasiyet de en üst düzeyde olurdu kesin. Buluntularımızı Şehid Helin Murat aına açacağımız mütevazi bir müzede sergilerdik. Ve bir gün Kars’ı özgürleştirirsek, Ani’de Ermenistan ile aramızdaki Arpaçay’ı geçen yıkık köprüyü restore ederdik Hrant’ın anısında. Bir ayağı Kürdistan, bir ayağı Ermenistan’da kalmış. Bu toprakların iki kadim ve dost halkı arasında yeniden köprü olabilmek için. Zap suyu üzerindeki devrimciler köprüsü gibi. Ve Cilo’nun bütün kiliselerini yazmak, çizmek, onarmak isterdim yine Şehid Helin Murat anısına... Önderliğimizin Hoşap kalesini sorduğunu, merak ettiğini duymuştum. Bir Kürt beyine ait tam bir Ortaçağ kalesi. Önderliğimiz burçlarındaki kuş evlerini görünce çok beğenecektir umarım. Buradan da düşmanı ve işbirlikçilerini kovup yeniden düzenleyeceğiz. Önderlik rahatça gezip inceleyebilsin diye. Güneşin doğuşunu Nemrutlardan, batışını ise Wan kalesinden izleyeceğiz. Hep birlikte... Hasankeyf’in kazı başkanı Abdulselam Uluçam’ı kaçırıp barajı kaldırmamaları halinde cezalandırabiliriz. Tarihi yok eden ve ettirenlere ibret olsun diye..’’ Van da çalıştığı yıllarda özgürlük hareketi ve gerilla ile tanışmış özellikle şehit Roni Munzur arkadaştan çok etkilenmiştir. Ekin arkadaşın hayatında yeni bir dönem yeni bir sayfa açılmıştır.  Çok vakit geçmeden çok zaman kaybetmeden özgürlük saflarına katılma kararı alır. İlk ayak bastığı topraklar Zağros’un görkemli dağlarıdır. Zağrosların ihtişamından görkeminden asil coğrafyasından çok etkilenir. Kendini bulmanın kendini yeniden adlandırmanın kendisi olmanın mekanı olarak görür bu güzel coğrafyayı. Gerilla da birçok alanda kalan Ekin arkadaş’ın yönü her zaman Zağroslar olmuş her fırsatta buraya gitmeyi dayatmıştır. Sadece gerillacılıkta değil, dağlarda yürütülen her çalışmada yetenekliydi Ekin. Yeteneği başarıya olan inancından, yürekten bağlılığındandı. Girdiği bir çalışmada çok fazla yetkin olmasa bile, çalışır çabalar mutlaka o alanda başarı kazanabilecek bir konuma getirirdi kendisini. Bir süre YJA-Star’ın basın çalışmalarında faaliyet yürüttü. Basın çalışmalarında uzun süre özgür kadın basıncılığı ve haberciliği noktasında kendini eğitti, Halil Uysal’ın Nujiyan Erhanın izinde yürümeyi kutsal bir görev belledi. Kamerasıyla kalemiyle haberiyle her zaman özel savaşın algı operasyonlarına karşı hakikatin peşinden koştu. Şehit bir arkadaş üzerine bir program yaparken büyük bir titizlikle yaklaşıp o arkadaş hakkında bütün detayları toplar gecesini gündüzüne katarak çalışmanın hakkını vermek için elinden geleni yapardı. Kadın basıncılığını gerilla yaşamından savaş muhabirliğinden koparmayan bütünlüklü ele alan iyi bir savaş muhabiri gazeteci olmanın yolunun güçlü gerillalaşmaktan geçtiğine inanıyordu. Ekin yoldaş yaptıklarıyla yetinmeyen özgürlük mücadelesine daha fazla katkı sunmak ve hizmet etmek için kendini sürekli sıcak alanlara öneren her zaman mücadelenin merkezinde kalbinde yer almak isteyen bir arkadaştı. Bu yüzden kendisini sadece basın çalışmaları ile sınırlı bırakmadı. O yeri geldiğinde kamerası elinde bir savaş muhabiri, yeri geldiğinde elinde silahı bir özgürlük savaşçısıydı. Bunun için güçlü bir askeri eğitimden sonra kendini savaşın en yoğun olduğu alanlara Zağroslara önerdi. Zağrosların görkemli coğrafyasında çelikleşen savaş tecrübesi kazanan düşman karşısında öfkesini akıtan bir gerilla olmak için bütün zorlukları göğüsledi ve büyük bir iddia ile Zağroslara doğru yol aldı. Ekin arkadaş zorluklar, soğuk, açlık ve düşman yönelimleri karşısında çok iradeli dirayetli bir kişiliğe sahipti. Yılmaz yorulmaz pes etmez bir karaktere sahipti. Her zaman zoru tercih eden, koşulların daha iyi olduğu alanlarda kendini rahat hissetmeyen bir tutumu vardı.  Emekle kendi kimliğini anlamlılaştıran alın teriyle yoldaşlarının kalbinde yer edinen yaşam tutkusuyla gerillacılık aşkını birleştiren enternasyonal bir gerillaydı. Türkiye halklarının kurtuluşunu Önderliğin ve Kürtlerin özgürlüğünde gören ve buna tüm hücreleriyle inanan bunun için ölümün üzerine fedaice yürüyen büyük bir özgürlük savaşçısıydı. 2021 yılında düzenlemesi Zap eyaletine oldu ve Zap’ın en zorlu alanlarından biri olan Çiyayereş alanında faaliyet yürüttü. 2022 yılında Zap’ta İşgalci Türk ordusunun vahşetini tüm çıplaklığı ile yaşayan ve gören Ekin arkadaş bir kez daha ne kadar ahlak ve hukuk dışı bir savaşın gerilla karşısında yürütüldüğünü iliklerine kadar hissetti. Gerillanın direniş ruhu ve iradesini kıramayan Faşist TC ordusu en gelişmiş teknik ve taktik silahlarla gerillayı bitireceği gafletini yaşadı. Bilincini ve inancını Önderlik felsefesinden alan binlerce Ekinin yapabileceklerinden bihaberdi. Operasyon sürecinde şehit düştüğü güne kadar her gün eylemlere katıldı Ekin. Çiyayereş arazisine döşediği mayınlar, bu alanda ilerlemek isteyen postalların altında patlıyordu her gün. Bu Ekin’in intikamıydı. O sabotaj branşındaki yetkinliği ile Çiyayereş alanında düşmanı en çok vuran gerillalardan bir tanesiydi. Düşmanın işgal saldırısını püskürtmek için gece gündüz demeden çalıştı Ekin, yeni taktikler üzerine yoğunlaştı ve düşmanı vurmanın yollarını aradı. Doğru yolu ve yöntemi bulduğunda ve sadece Kürt halkının değil, tüm insanlığın düşmanı olan işgalci ordusunu vurduğunda, komutan Ekin olarak kendini yeniden yarattı. O bir arkeolog, bir gerilla, bir savaş muhabiri ve bir komutandı... 15 Mayıs 2022 tarihinde yine Zap’ın Çiyayereş alanında eylemden dönerken faşist Türk ordusunun gerçekleştirdiği hava saldırısında şahadete ulaştı.  Ekin yoldaş Çiyareş alanında büyük bir ruh ile düşman karşısında direnmiş tarihe adını altın harflerle yazmıştır.