Berfîn Denîz Gabar
PKK biz Kürtler için kendini bulma ve kendin olma eylemidir. Köleliğe, yok olmuşluğa, hiçleşmeye, köksüzleşmeye, ulussuzlaşmaya karşı kendini örgütlemiş bir Önder Hareket olmadır.
Gelişen, büyüyen ve dallanıp budaklanan bu önder hareket, mezara konulmuş ve üstü betonla kaplanmış Kürt belleğinin uyanması, dirilmesi ve tekrardan yeşermesidir. Bu anlamda PKK kökleri bile kurumaya terk edilmiş bir halkın yaşam suyudur. PKK kendi olmaktır, bellektir, yaşamın cevheridir. Sindirilmiş köleliğin farkına varıp özgürlükte seçim kılmaktır. PKK sevgidir, çiçeğin özüdür. Güzellik, onur adına ne varsa PKK adında mevcuttur, bu anlamda halistir. Kim olduğunu bilmeden yaşayan biz Kürt halkı için, kendi farkına varmadır, bir anlamda ben olmadır, sen olmadır, biz olmadır PKK. PKK yok olma ile yüz yüze olan biz Kürt halkı ve kadını için özgürlüğün nefes alışverişidir. Özgürlük kavramının, anlamının neredeyse bizim topraklara hiç uğramadığı demlerde PKK karşımıza çıkıp özgürlüğün ne demek olduğunu, nasıl yaşanıldığını, nasıl bir his-duygu olduğunu ve en önemlisi buna ulaşmanın mücadelesinin nasıl verileceğini bize gösterdi. Özgürleşmenin mücadele ile eş değerde olduğunu, buna ulaşınca insanda yarattığı derin kendin olma hazzının ne demek olduğunu ve ne kadar güzel bir his, duygu olduğunu gösterdi. PKK kesinlikle Kürt halkı ve kadını için uçurumun kenarında özgürlüğe kanatlanmaktır. Nasıl yaşanabileceğini bütün çıplaklığıyla hissettiren, anlatan ve yaşattıran bir gerçektir. PKK özgürlüğün adıdır, kodudur, simgesidir. İşte bunun için PKK adına ne kadar methiyeler düzülürse düzülsün hep eksik kalacaktır. Çünkü bu üç harfe sığdırılmış yeni bir dünya gerçeği var ve bizler o gerçeği her nefes alışverişimizde iliklerimize kadar yaşadık, hissettik. Yeri geldi somutlaşmış halini gözlerimizle de gördük. Onun için anlamlı yaşam arayışımız her yeni günde kalite kazanarak varlığımızla barışık yaşamanın ne demek olduğunu öğrendik. Kendinle barışık yaşamanın ne kadar güzel bir duygu olduğunu tattık. Tat demişken aklıma gelen ve bende derin bir etki yaratan bir anımı paylaşmak istiyorum. Fuat arkadaşın (Ali Haydar Kaytan) yaptığı bir toplantıda hazırdım ve Fuat arkadaş o toplantıda PKK gerçeği ve Önder APO gerçeğini birbirine harmanlayan bir metafor çizmişti. Şöyle diyordu “Önder APO gece gündüz demeden bal arısı inceliği ile çalıştı ve bize bal tadında bir PKK örgütü sundu.” Bunu dinledikten sonra PKK’li olmanın, bal arısı inceliği ile çalışmanın, emek vermenin ve bunun sonucunda bal tadında bir yaşamın yaşanılması hakkına sahip olunacağı gerçeğini kafamda somutlaştırmış oldu. Tam da bunun için anladım ki, anlamlı yaşam adına PKK öncesi ağzımda hiçbir tat yoktu. Ama şimdi Önder APO’nun büyük emekleri ve onca şehit yoldaşımızın emeği sonucunda bal tadında bir örgüt gerçeği var. Bu tadı alan ve buna göre yaşayan, yaşatan Kürt halkı ve kadınlar hep ona göre yaşayacaklar ve tarihin yeni yazılan sayfalarında kendine onurlu bir yer bulup, ona göre yaşayan bir toplum olarak var olacaklar.
Evet PKK isim olarak feshedildi ancak 52 yıl boyunca verilen mücadelenin somutlaşmış adı ve yaşam tarzıdır. Belki ismi olmayacak ama PKK mücadele anlayışı ile bütünleşen bir yaşam tarzı olarak hep var olacak. Bu yaşam tarzında yoldaş olma kültürü, özgür eş yaşam kültürü, karşılıklı anlayış kültürü, düşünceye anlayışlı olma kültürü, birbirini kapsayabilme kültürü, düşünceye değer verme kültürü, her ulusla beraber yaşayabilme ve mücadele verebilme kültürü, enternasyonal düşünebilme ve yaşayabilme kültürünün somutlaşmış yaşam tarzı ve modeli hep olacaktır. Bunun için PKK bir parti ismi olmaktan çıkmış, bütün toplumlarla bütünleşmiş bir altın cevheri pozisyonuna gelmiş ve bunun için de hep var olmaya devam edecektir. Çünkü PKK artık toplumsal bir akıl olup Kürt halkının varlık kazanmış hali olmuştur.
PKK Önder APO’nun temellerini sağlam taşlarla ördüğü bir örgüttür. Her bir taşı bir anlam ifade eder. Düşünce gücü, yoldaşlık, samimiyet, dürüstlük, taktik, inanç, mücadele ve daha birçok anlamla örülmüş bir örgüttür. Yani her ayrıntısı düşünülmüş ve onlarca defa kalbura vurulmuş olan özle kurulmuştur PKK. Tam da bunun içim kendini ilmek ilmek öz toplumuyla bütünleştirip yaratmıştır. Bunun için kendini toplumun her hücresine ulaştırmıştır. Özelde PKK Önder APO’nun samimi kadın yoldaşlığı ile örülmüştür. Bunun en somut hali “Hep Kavgaydı Yaşamım” diyen Sara arkadaş gerçeğinde ortaya çıkmıştır. Önder APO bütün düşüncelerini PKK adıyla somutlaştırıp toplumun her kesimini içine kattı. Ve bu örgütün en temel dinamiğini Kadın Hareketi olarak gösterdi, bunun gelişmesi için kadınla en büyük yoldaşlık samimiyetini ortaya koydu. Bu bütünlüğün yakalanması sonucunda PKK bir kadın partisi konumuna geldi. Kapitalist sistem ve öncesi bütün sistemler, kadına her zaman çıkarcı yaklaşıp sömürdüler. Sömürmekle de kalmayıp ‘Kadına özgürlük veriyoruz’ kandırmacası ile kadınları “metaların kraliçesi” yapıp kullandılar. Önder APO PKK ile temellerini attığı ‘Demokratik Ulus’ sistemiyle kadında kendi olma arayışını açığa çıkardı. Bu gerçek PKK’nin öz dinamiği olan Kadın Hareketini her yeni günde bu özle daha güçlü buluşturup, yalnızca Kürt kadınının değil bütün dünya kadınlarını bilinçlendiren bir güce ulaştırmıştır. “Metaların kraliçesi” pozisyonunda olan kadınları parti olarak PAJK, ideoloji olarak Kadın Kurtuluş İdeolojisi, bilimi olarak Jineoloji, toplumsal mekanizması olarak KJK ve ordu olarak da YJA STAR ile buluşturup örgütleyerek bütün dünya kadınlarına umut olmuştur. Bu boyutuyla bu anlayışla örgütlenen kadınların hepsini “Jin Jiyan Azadi” gerçeğiyle buluşturup bunun mücadele anlayışını ortaya çıkaran, pozisyonunu garantileyen örgüt olmuştur. Sara arkadaşın Hep Kavgaydı Yaşamım gerçeği, esasında PKK’nin cevherini bilen ve bu cevher bilinciyle yaşayan kadın öncülerin açığa çıkmış halidir aynı zamanda. Kadınların PKK örgütlemesinde kendine yer bulup bunu “Hep Kavgaydı Yaşamım” olarak formüle etmesi Önder APO’yu anlama düzeyi ile alakalıdır. Ve şimdi bu kavga Jin Jiyan Azadi sloganıyla buluşup, kadının kendi olma arayışının somutluk kazandığı bir düzeydedir. Çünkü PKK’li bir kadın olmak Sakine Cansız (Sara) gerçeğinde “Hep Kavgaydı Yaşamım” diyebilmektir, Besê, Zarife direnişi olmaktır, Gülnaz Karataş ve Delal Amed komutasında güven dolu olmaktır, Andea Wolf (Ronahi Alman) gibi enternasyonal savaşçı olmaktır, Hevrin Xelef şahsında toplumsallaşmaktır, Ronahi Arap gibi Özgür Önderlik için fedai olmaktır, Gülnaz Ege gibi özgür dağlarda mücadele olmaktır. Önder APO’nun el emeği ve göz nuruyla büyütüp yetiştirdiği Kadın Hareketinin ilk filizlerinin atıldığı PKK olmaktır.


